Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11489
Karar No: 2015/15047
Karar Tarihi: 15.09.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/11489 Esas 2015/15047 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/11489 E.  ,  2015/15047 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi

    Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılıp Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır…” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin, anılan Kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı sonucu olarak davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 9, 10. ve 26. maddeleridir.
    506 sayılı Kanunun 26. maddesindeki; “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve işgüvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22. maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı (Anayasa Mahkemesinin 23/11/2006 tarihli ve E:2003/10 K:2006/106 sayılı Kararı ile bu fıkrada geçen “sigortalı veya haksahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” bölümü iptal edilmiştir.) Kurumca işverene ödettirilir.…” düzenlemesine göre; işverenin, Kuruma karşı sorumluluğu, maddede sayılan belli eylem ve davranışlardan oluşan bir alanla sınırlıdır. Bu sorumluluk, tamamen kendine özgü (sui generis) bir sorumluluktur ve işkazalarıyla meslek hastalıkları sigortası priminin işverence ödenmesinden ötürü, geniş ölçüde sınırlandırılmış bulunması, belirleyici ve ayırıcı özelliğini oluşturmaktadır. İşverenin bu eylem ve davranışları, sırasıyla ve kanunun anlatımıyla işverenin kastı, işverinin, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliğiyle ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi ve işverenin, suç sayılır eyleminden ibarettir. İşveren, bu davranış ve eylemlerinden sadece birinin varlığı durumunda dahi sorumludur. Ancak anılanların dışında bir durum, eylem ve davranıştan ötürü sorumlu değildir.
    İşveren vekili, 506 sayılı Kanunun 4. maddesinde, “İşveren nam ve hesabına işin yönetimi görevini yapan kimseler "İşveren vekili" dir.” şeklinde tanımlanmış, anılan maddenin devamındaki “Bu kanunda geçen işveren deyimi işveren vekilini de kapsar. (Değişik: 14/5/1985 - 3203/1 md.) İşveren vekili bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerinden dolayı aynen işveren gibi sorumludur.” hükmü ile işveren vekilinin sorumluluğunun kapsamı belirlenmiştir.
    Somut olayda, davalı , işverenlik sıfatı bulunmadığını ileri sürerek, husumet itirazında bulunmuş olup, davalının işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı irdelenmelidir. Davalı işveren ise, 506 Sayılı Kanunun 26/1 maddesine göre sorumlu olacağı tartışmasızdır. Şayet davalının işveren olmadığı sonucuna varılırsa, bu defa 506 sayılı Kanunun 4.maddesi kapsamında işveren vekili sıfatıyla işin yürütümünden sorumlu olup olmadığı araştırılmalı ve işveren vekili olduğu kabul edilirse buna göre kusur incelemesi yapılmalıdır.
    9. ve 10. madde kapsamında sorumluluğun irdelenmesinde ise,
    506 sayılı Kanunun 4. maddesinde düzenlenen, Özellikle "bu kanunda geçen işveren deyimi işveren vekilini de kapsar" şeklinde getirilen hüküm, işveren vekilinin yükümlülüklerini göstermek amacına yöneliktir. Zira, kanunda işverenin görevleri ilgili maddelerde sayılmıştır. İşveren vekili de o görevleri aynen işveren gibi yerine getirecektir. Getirmediği takdirde işverene uygulanan yaptırımlar kendisi için de geçerli olacaktır. Örneğin, İş kazasının vuku bulduğu tarihte yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunun 9. maddesinde, "işveren çalıştırdığı sigortalıları... en geç bir ay içinde kurum"a bildirmeye mecburdur" hükmü yer almıştır.
    506 sayılı Kanunun 26. maddesine göre, işverenin sorumluluğu kusur esasına dayanmakta ise de, aynı kanunun 10 . maddesi kusursuz bile olsa sorumluluğu yönüne gidilebileceğini öngörmektedir.
    10. madde de, “Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde Kuruma bildirilmemesi halinde bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ilgililerin sigorta yardımları Kurumca sağlanır. Sigortalı çalıştırmaya başlandığı Kuruma bildirilmiş veya bu husus Kurumca tespit edilmiş olmakla beraber, yeniden işe alınan sigortalılardan, süresi içinde Kuruma bildirilmiyenler için de, iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde gerekli sigorta yardımları Kurumca sağlanır. Ancak, yukarıdaki fıkralarda belirtilen sigorta olayları için Kurumca yapılan ve ilerde yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile, gelir bağlanırsa, bu gelirlerin 22. maddede sözü geçen tarifeye göre hesabedilecek sermaye değerleri tutarı, 26. maddede yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    İşverenin 506 sayılı Kanunun 10. maddesine göre sorumluluğu; kusursuzluk ilkesine dayanır. İş kazasında işverenin hiç kusuru olmasa bile, şayet sigortalının işe girişi süresinde Kuruma bildirilmemişse, Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarından 10. maddeye göre sorumlu tutulması gerekir.
    Bu düzenleme paralelinde, 506 sayılı Kanunun 10. maddesinin uygulanmasının sözkonusu olduğu durumlarda; şayet işyeri işveren vekilince yönetiliyorsa, maddelerde gösterilen "işveren" deyiminin yerine "işveren vekili" deyimi ikame olunacak ve işverenin sorumlu olduğu durumun sonuçlarına işveren vekili de katlanmak zorunda kalacaktır.
    Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde; davalının hukuki statüsü yöntemince araştırılıp irdelendikten sonra kusur raporu alınmaksızın ve 10. madde kapsamında sorumluluğu irdelenmeksizin, eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekili ve davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalıya iadesine, 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi