14. Hukuk Dairesi 2012/13969 E. , 2013/784 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.01.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı arsa sahipleri vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, 11.02.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı arsa sahiplerine ait eski 253 ada 40 parsel, yeni 7731 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan inşaatta davalı yükleniciye isabet eden davalı arsa sahipleri adına tapuda kayıtlı dava konusu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile 1 no"lu bağımsız bölümün davacı ... adına, 7 no"lu bağımsız bölümün davacı ... adına, 9 no"lu bağımsız bölümün davacı ... adına, 10 no"lu bağımsız bölümün davacı ... adına, 11 no"lu bağımsız bölümün davacı ... adına, 18 no"lu bağımsız bölümün davacı ... adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı yüklenici, davanın ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/449 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ile davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
Davalı arsa sahipleri vekili yüklenicinin inşaat sözleşmesi gereği binayı tam ve eksiksiz olarak teslim etmediğini davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, inşaatın %98 oranında tamamlandığı yüklenicinin arsa sahiplerine karşı edimlerini tam anlamıyla yerine getirmediği ancak eksikliklerin yüklenicinin halefi olan davacılar tarafından tamamlandığı gerekçesiyle alacağın temliki hükümlerine göre davanın kabulüne, depo edilen noksan işler bedeli ve iskan ruhsatı alınması için gerekli olan 8.319,25 TL"nin davalı arsa sahiplerine ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı arsa sahipleri vekili temyiz etmiştir.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile yüklenici arsa sahibine karşı şahsi hak kazanır. Şahsi hak kazanan yüklenici bu hakkını doğrudan arsa sahibine karşı ileri sürebileceği gibi şahsi hakkını arsa sahibinin rızası gerekmeden yazılı olmak koşulu ile üçüncü bir kişiye de temlik edebilir. Bir tanımlama yapmak gerekirse, alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Bu açıklamalara göre davada dayanılan taşınmaz satış sözleşmeleri aslında bir temlik işlemidir.
Yine belirtilmelidir ki, temlik alanın (davacı üçüncü kişinin) ifa talebine muhatap olan borçlu (davalı arsa sahipleri) bu talebe hemen uymak zorunda değildir. Gerçekten, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 188/1. maddesi gereğince; "Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, deviralana karşı da ileri sürebilir." Bu hüküm uyarınca temliki öğrenen borçlu temlik işlemi olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür def’iler ileri sürebilecekse aynı def’ileri yeni alacaklıya (temlik alan davacı üçüncü kişilere) karşı da ileri sürebilir.
Bu durumda mahkemece; ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/449 Esasında kayıtlı olup, 15. Hukuk Dairesinin 13.12.2011 tarihli 2011/1132 E.- 2011/7427 K. sayılı bozma ilamından sonra 2012/150 Esas sayılı dosyasında dava konusu bağımsız bölümleri kapsayacak şekilde yüklenici ... tarafından davalı arsa sahipleri aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının neticesi beklenmeli, sonucuna göre bir değerlendirme yapılmak suretiyle karar verilmelidir.
Yapılan bu saptamalar bir yana bırakılarak eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüne, hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 21.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.