16. Hukuk Dairesi 2014/10360 E. , 2014/15710 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : PAZAR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2014
NUMARASI : 2011/287-2014/190
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 127 ada 3, 135 ada 32, 137 ada 6, 287 ada 6 ve 8 parsel sayılı 1.207.69, 3.264.02, 2.137.09, 1.710.26 ve 1.109.14 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı M.. D.. adına, 136 ada 7, 137 ada 22, 41, 287 ada 1 ve 305 ada 7 parsel sayılı 25.08, 3.005.98, 823.27, 11.655.44 ve 1.106,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar aynı nedenle davalı N.. D.. adına, 136 ada 6, 137 ada 1 ve 287 ada 7 parsel sayılı 31, 16, 588.56 ve 3.132,75 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar aynı nedenle davalı O.. D.. adına, 136 ada 1, 137 ada 4 ve 287 ada 5 parsel sayılı 1.909.08, 1.484,57 ve 603,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise aynı nedenle davalı C.. D.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı E.. G.., miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı E.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı M.. D.."ye ait iken sağlığında davalılara bağışlandığı kabul edilmek suretiyle davanın reddine dair hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazların M.. D.. tarafından sağlığında erkek çocukları olan davalılara bağışlandığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, bağışla mülkiyetin davalılara geçip geçmediği noktasındadır. Tapusuz taşınmazlarda mülkiyetin devri zilyetliğin teslimi ile tamamlanır. Mahkemece, zilyetliğin murisin sağlığında davalılara teslim edilip edilmediği yöntemince araştırılmadığı gibi, davalılardan C.. D.."nin 28.11.2011 tarihli 1. celsedeki kabul beyanı da dikkate alınmamıştır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından ortak muris M.. D.. tarafından sağlığında yapılan bağış ile birlikte çekişmeli taşınmazların zilyetliğinin de davalılara devredilip devredilmediği, taşınmazın kim
tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı sorulup saptanmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde, çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, davalı C.. D.."nin kabul beyanı da dikkate alınmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.