Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2017/3895
Karar No: 2021/1478
Karar Tarihi: 22.03.2021

Danıştay 3. Daire 2017/3895 Esas 2021/1478 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/3895
Karar No : 2021/1478

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Elektrik Makina İnşaat Taahhüt ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, 2006, 2007 ve 2012 yıllarının muhtelif dönemlerine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası, özel usulsüzlük cezası, usulsüzlük cezası ve gecikme faizinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ... tarih ve ..., ... tarih ve ... ile ... tarih ve ... takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Uzlaşma üzerine kesinleşen ancak ödenmeyen özel usulsüzlük cezasının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı, … tarih ve … ile … tarih ve … takip numaralı ödeme emirleri içeriği vergi ve cezaların usulüne uygun tebliğ edilerek kesinleşmediği anlaşıldığından söz konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle … takip numaralı ödeme emri yönünden dava reddedilmiş, … ve … takip numaralı ödeme emirleri ise iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının, … tarih ve … ile … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptaline ilişkin fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Ödeme emri içeriği vergi ve cezaların usulüne uygun bir şekilde ilanen tebliğ edildiği, dava dilekçesindeki iddiaların 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesi kapsamına girmediği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirketin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7. maddesine istinaden münfesih sayılması suretiyle 18/02/2015 tarihinde ticaret sicilinden kaydının silindiği hususunun 24/02/2015 tarih ve 8765 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, ehliyetsiz kişi tarafından açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun tüzel kişilerle ilgili ikinci kısmının "Hak Ehliyeti" başlıklı 48. maddesinde, tüzel kişilerin, cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehil oldukları, 49. maddesinde; tüzel kişilerin, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanacağı, 50. maddesinde, tüzel kişinin iradesinin, organları aracılığıyla açıklanacağı, organların, hukuki işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokacağı, organların kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumlu oldukları belirtilmiş, 52. maddesinde de sona eren tüzel kişinin kişiliğinin, ehliyeti tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere tasfiye sırasında da devam edeceği kuralı öngörülmüştür.
6102 sayılı Kanun'un 637. maddesinde, sona erme, iflastan ve mahkeme kararından başka bir sebepten ileri gelmişse, müdürün, birden fazla müdürün bulunması halinde en az iki müdürün, bunu ticaret siciline tescil ve ilan ettireceği, 636. maddesinde, limited şirketlerde sona ermenin sonuçlarına anonim şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı, 545. maddesinde, tasfiyenin sona ermesi üzerine şirkete ait ticaret unvanının sicilden silinmesinin tasfiye memurları tarafından sicil memurluğundan isteneceği, istem üzerine silinmenin tescil ve ilan edileceği, geçici 7. maddesinde ise 01/07/2015 tarihine kadar maddede belirtilen halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtların silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacağı kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda belirtilen düzenlemeler uyarınca yargılama işlemlerinde bulunabilmek için, öncelikle hak ehliyetine sahip olmak gereklidir. Şirketler için söz konusu ehliyet tüzel kişiliğin kazanıldığı tarihten kaybedildiği tarihe kadar mevcut olan bir niteliktir. Başka anlatımla, bir şirketin hak sahibi olması, borçlu kılınabilmesi ve temsili, ancak tüzel kişilik kazandığı tarihle tüzel kişiliğinin sona erdiği tarih arasındaki zaman diliminde olanaklı bulunmaktadır.
24/02/2015 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiği üzere, ticaret sicilinden re'sen kaydı silinen davacı şirketin, davanın açıldığı 06/05/2016 tarihinde dava açma ehliyetinin bulunmadığı görüldüğünden, tüzel kişiliği sona eren ve yargılamada taraf olma ehliyeti olmayan davacı şirket tarafından açılan davanın ehliyet yönünden reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle verilen ödeme emirlerinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunu sonuçlandıran Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…,K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 22/03/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi