Esas No: 2021/3951
Karar No: 2022/2915
Karar Tarihi: 28.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3951 Esas 2022/2915 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, kullanım kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. Davacı, çekişmeli taşınmazın 10.000 metrekarelik kısmında kendi fiili kullanımında bulunduğunu iddia ederek dava açmıştır. Mahkeme, yapılan yargılama sonunda davacının kullanımında olan 10.000 m2'lik kısmın tapu kütüğündeki beyanlar hanesine yazılmasına karar vermiştir. Hükümden memnun olmayan davalı ve Hazine vekili, istinaf yoluna başvurmuş, Bölge Adliye Mahkemesi davayı hak düşürücü süre nedeniyle reddetmiştir. Ancak Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı olduğundan bu kararın temyiz edilebileceği kabul edilmelidir. 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun'a eklenen Ek 6. madde ile bu tür davalarda miktar ve değere bakılmaksızın istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz
Taraflar arasında ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının kabulüne, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27.03.2018 tarihli ve 2016/495 Esas, 2018/113 Karar sayılı hükmünün HMK 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, temyiz dilekçesi 09.07.2019 tarihli ek karar ile reddedilmiş, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi ek kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında ... İli ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 601 parsel sayılı 40.070 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...’ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit edilmiş, bilahare 3402 sayılı Kanun’a 5831 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile eklenen Ek-4. madde kapsamında çekişmeli taşınmazda kullanıcı güncelleme çalışması yapılmış, taşınmazın kullanıcısının değişmediği belirlenmiş, 19.10.2010 tarihinde gerçekleştirilen uygulama kadastrosu ile 201 ada 43 parsel ve 39.930,71 metrekare yüzölçümü ile tescil edilmiştir.
Davacı ..., çekişmeli taşınmazın 10.000 metrekarelik kısmının kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne 201 ada 43 (eski 612) parselde harita mühendisi bilirkişinin kırmızı ile taralı kısım olan 10.000 m2'lik kısmın tapu kütüğündeki beyanlar hanesinin ... oğlu ... kullanımındadır ibaresinin silinerek davacı ... kullanımında olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiş; hükme karşı davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce istinaf başvurularının kabulüne, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.03.2018 tarihli ve 2016/495 Esas, 2018/113 Karar sayılı hükmünün HMK'nin 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine şeklinde hüküm kurulmuş, davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmakla, aynı Dairenin 09.07.2019 tarihli ek kararıyla davacı vekilinin temyiz dilekçesi HMK'nin 366/1 maddesi atfıyla 346/1. maddesi uyarınca reddedilmiş ve iş bu ek karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Anayasa'nın 36. maddesinin 1. fıkrası uyarınca herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Mahkemeye erişim hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde de herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme önüne getirme hakkı güvence altına alınmıştır. Buna göre, mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, adil yargılanma hakkı kapsamındadır.
28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53.maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi ile "Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar ve değere bakılmaksızın 12.1.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir." hükmü getirilmiştir. Hükmün gerekçesinde belirtildiği üzere, bu madde ile söz konusu davaların miktar veya değerine göre istinaf veya temyiz yoluna tabi olup olmadığıyla ilgili uygulamada oluşan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmıştır.
Dava, kesinleşen kullanım kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir.
Yukarıda açıklandığı üzere Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, hukuk güvenliği ile hukuki belirlilik ilkesi, 28.07.2020 tarihli ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi karşısında, tereddüte yol açan usul kurallarının hakkaniyete halel getirecek kadar aşırı şekilci olarak uygulanmaması ve adalet duygusunun rencide edilmemesi gerektiği de gözetildiğinde, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 09.07.2019 tarihli ve 2018/494 Esas, 2019/276 Karar sayılı kararına karşı temyiz yoluna başvurulabileceği kabul edilmelidir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nin 09.07.2019 tarihli ve 2018/494 Esas, 2019/276 Karar sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verilerek esas yönünden temyiz incelemesi yapılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 80,60 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 08,20 TL’nin istek halinde temyiz edene iadesine, 28.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.