Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/943
Karar No: 2013/6458
Karar Tarihi: 02.04.2013

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/943 Esas 2013/6458 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, eski işyerindeki çalışmalarının tespit edilmesi için dava açmıştır. Ancak mahkeme, davacının çalışmalarının sona erdiği yıldan on yıl geçtiği için hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun verdiği kararlar ve Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre, bildirimsiz geçen çalışmaların tespitine ilişkin dava koşulları belirlenmiştir. Bu koşullara göre, sigortalılar ve işverenleri hakkında sigorta hak ve yükümlerinin sigortalının işe alındığı tarihten başlayacağına ilişkin norm bulunmaktadır. Bildirilmeyen çalışmalar için hak düşürücü süre, hizmetin geçtiği yılın sonundan itibaren beş yıl içerisinde istenmelidir. Dosyada davacının 14.10.1977, 22.3.1979 ve 25.4.1980 tarihlerinde işe giriş bildirgesi verildiği ve aynı işyerinden 14.10.1977 - 9.8.1980 tarihleri arasında çalıştığı da belirlenmiştir. Bu nedenle mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı görülmüş ve davacının talebinin kabul edilmesi gerektiği kararına varılmıştır. Kanun maddeleri ise; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 2. ve 3. maddeleri, 79/1. maddesi ve 79/10. maddesidir.
21. Hukuk Dairesi         2012/943 E.  ,  2013/6458 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 14/07/1977-21/05/1984 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava; davacının 14.7.1977-21.5.1984 tarihleri arasında davalı işverenin yanında kesintisiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, çalışmanın sona erdiği yılın sonundan itibaren on yıllık süre geçtiğinden, hak düşürücü süre nedeniyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık; davada hak düşürücü sürenin gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
    Çalıştırılanlar, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 3. maddesinde belirtilen istisnalardan olmamak kaydıyla, 2. maddede öngörülen koşulların varlığı halinde kendiliğinden sigortalı sayılırlar.
    Sigortalılar ile bunların işverenleri hakkında sigorta hak ve yükümlerinin sigortalının işe alındığı tarihten başlayacağına ilişkin norm, sigortalının kayıt altına alınabilmesi ile sonuç doğurur.
    Bildirimsiz geçen çalışmaların tespitine ilişkin dava koşulları 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 79/10. maddesinde tanımlanmıştır. Bunlar; 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılma, yönetmelikte tespit edilen belgelerinin Kuruma verilmemiş ya da çalışmaların Kurumca saptanamamış olması ile anılan davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olması şeklinde sıralanabilir.
    Sigortalı, bildirimsiz kalan çalışmalarının tespitini hak düşürücü sürenin işlemeye başladığı, hizmetin geçtiği yılın sonundan itibaren beş yıl (20.6.1987 tarihinde on yıla çıkarılmıştı. Ancak 1.6.1994 tarihinde tekrar beş yıla indirildi.) içerisinde isteyebilir. Hak düşürücü süre, bildirimsiz kalan çalışmalar yönünden öngörülmüştür.
    İşverenin, sigortalılara ilişkin hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanunun 79/1.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde, işverence Kuruma verilecek belgeler; işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primleri bildirgesi, dönem bordrosu vd. şeklinde sıralanmıştır. Bu belgelerden birisinin dahi Kuruma verilmiş olması veya Kurumca, fiilen ya da kayden sigortalı çalışma olgusunun tespiti halinde hak düşürücü süreden söz edilemeyecektir.
    Kesintili çalışmanın varlığı halinde ise, kesintinin öncesi ve sonrasında oluşacak her çalışma devresi için dava koşullarının varlığı yukarıda belirtilen olgular dikkate alınarak belirlenecektir.
    Somut olaya bakıldığında; davalı işveren tarafından ... sicil numaralı işyerinden davacı adına 14.10.1977, 22.3.1979 ve 25.4.1980 tarihlerinde işe giriş bildirgesi verildiği ve aynı işyerinden 14.10.1977 - 9.8.1980 tarihleri arasında davacının çalışmalarının kısmi ve kesintili olarak bildirildiği ve Kurum kayıtlarına geçtiği; sigorta belgelerinden görülmektedir. Kuruma bildirilmeyen, süreler yönünden verilen işe giriş bildirgeleri ile bildirilen çalışmaların hak düşürücü süreyi keseceğinden, hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemez. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.02.2003 gün ve 2003/21-44-98; 23.06.2004 gün ve 2004/21-369-371 ve 27.02.2008 gün ve 2008/21-163-207, 18.06.2008 gün ve 2008/21-429-437, 14.11.2012 gün ve 2012/21-735-795 sayılı Kararlarında da bu hususlara değinilmiştir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde, işin esasına girilmek yerine, eksik inceleme ve araştırma ile hak düşürücü sürenin geçtiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yöne ilişkin istemi kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 02/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi