Esas No: 2021/8950
Karar No: 2022/2875
Karar Tarihi: 28.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/8950 Esas 2022/2875 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/8950 E. , 2022/2875 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar Hazine ve Orman İdaresi vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü 101 ada 1 parsel sayılı 2.519.379,97 m² yüzölçümündeki taşınmaz, orman vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı vekili, ... köyünde yapılan kadastro çalışmasında vekil edenine ait tapulu arazinin orman sınırı içerisinde kaldığını, yapılan tespitin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1967/15 Esas, 1968/1 Karar sayılı Mahkeme ilamı ile vekil edeni adına tescil edildiğini, taşınmazın tarım arazisi olduğunu belirterek yapılan tespitin iptalini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu ... İli ... İlçesi ... Köyünde kain 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile fen bilirkişilerince hazırlanan 12.05.2015 tarihli rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 6080,17 m² yüzölçümlü kısmın ...adına; krokide (B) harfi ile gösterilen 19778,53 m² yüzölçümlü kısım ile (C) harfi ile gösterilen 2087,41 m² yüzölçümlü kısmın ... adına; krokide (D) harfi ile gösterilen 1377,50 m² yüzölçümlü kısmın ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın 101 ada 1 parsel olarak tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine temsilcisi ile Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerine ilişkin davacı ... adına tesciline karar verilmişse de dosya kapsamında alınan raporlar arasında taşınmazın orman olup olmadığı husununda çelişki bulunduğu; fen bilirkişi raporu ekinde sunulan haritalarda taşınmazın orman gözüktüğü, orman bilirkişi raporunda ise taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısmının çaylık ve (C) harfi ile gösterilen kısmının ise fındıklık olarak ve orman sayılmayan alanlardan olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece mevcut durum itibariyle denetime elverişli olmayan ve çelişki ihtiva eden raporlara itibar edilerek, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulamaz.
O halde, Mahkemece, dosyada mevcut hava fotoğraflarından daha eski tarihli hava fotoğrafları, memleket haritası ile varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanun'un 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 tarihli ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 tarihli ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 tarihli ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanun'un 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (... veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, taşınmazın 6831 sayılı Kanun'un 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Yapılacak keşifte çekişmeli taşınmaza yakın çevre taşınmazlara ilişkin kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri temin edilerek dosya arasına alınmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Davalılar Hazine temsilcisi ile Orman Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile çekişmeli parselin (B) ve (C) harfi ile gösterilen kısımlarına ilişkin hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 28.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.