(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/1215 E. , 2011/895 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıkların, yakınana ait işyerinin kapısını kırarak içeri girip hırsızlık suçunu işlediklerinin anlaşılması karşısında; haklarında 5237 sayılı TCK.nun 116/1 ve 151/1. maddeleri gereğince konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından zamanaşımı içerisinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.
1- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-) Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin 3. fıkrasına aykırı olarak 1.fıkranın (c) bendinde yer alan alt soy üzerindeki haklarından koşullu salıverilme tarihi yerine cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
b-) 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108. maddesinin 4, 5 ve 6. fıkraları, “Hakim, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler. Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıvermeye ilişkin hükümler uygulanır. Hakim, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir. Denetim süresi en fazla beş yıla kadar uzatılabilir.” hükmünü içermektedir. Buna göre, denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili karar verecek mahkemeye aittir.
Bu açıklamalar ışığında, mahkumiyet hükmünde, mükerrir olan sanık hakkında TCY’nın 58/6-7. maddesi gereğince “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazdan sonra 3 yıl denetim süresi belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlelerle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "53/1.maddesinde öngörülen tedbirlerin uygulanmasına" ilişkin bölümler çıkarılarak, yerine "53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3.maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına" tümcelerinin eklenmesi ve mükerrirliğe özgü infaz rejimi uygulanmasına karar verilen hüküm fıkrasında "hapis cezasının infazından sonra başlamak üzere taktiren 3 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına" ilişkin tümceden "taktiren 3 yıl süre ile" tümcesinin çıkartılması suretiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-) Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin 3. fıkrasına aykırı olarak 1.fıkranın (c) bendinde yer alan alt soy üzerindeki haklarından koşullu salıverilme tarihi yerine cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
b-) Sanık hakkında, TCK.nun 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre cezanın infazına hükmedilmiş ise de; Sanığın, hangi hükümlülüğünün tekerrüre esas alındığının denetime olanak sağlayacak biçimde kararda açıklanmaması,
c-) 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108. maddesinin 4, 5 ve 6. fıkraları, “Hakim, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler. Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıvermeye ilişkin hükümler uygulanır. Hakim, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir. Denetim süresi en fazla beş yıla kadar uzatılabilir.” hükmünü içermektedir. Buna göre, denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili karar verecek mahkemeye aittir.
Bu açıklamalar ışığında, mahkumiyet hükmünde, mükerrir olan sanık hakkında TCY’nın 58/6-7. maddesi gereğince “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazdan sonra 3 yıl denetim süresi belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.