Esas No: 2022/374
Karar No: 2022/2918
Karar Tarihi: 28.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/374 Esas 2022/2918 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, bir taşınmazın yüz ölçümünün eksik tespit edildiği gerekçesiyle Kullanım Kadastrosuna İtiraz başvurusunda bulunmuş, ancak Anadolu 1. Kadastro Mahkemesinde davası reddedilmiştir. Bunun üzerine davacı vekili, istinaf yoluna başvurmuş, ancak ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, ancak aynı Dairenin ek kararıyla davacı vekilinin temyiz talebi süreden reddedilmiştir. Davacı vekili ek karara karşı temyiz başvurusu yapmış, ancak Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi kararının temyiz edilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Yargıtay'a yapılan temyiz başvurusu reddedilerek dosya İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/(1)-a.3 ve 362/(1)-c maddeleri açıklanmış ve 7251 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesiyle değişen HMK madde hükümleri aktarılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Anadolu 1. Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında ... Anadolu 1. Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, aynı Dairenin ek kararıyla davacı vekilinin temyiz talebi süreden reddedilmiş olup, bu kez davacı vekilince Bölge Adliye Mahkemesi ek kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sonucu, ... İli Sultanbeyli İlçesi Hamidiye Mahallesi çalışma alanında bulunan 8016 ada 4 parsel sayılı taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 7143 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi hükümlerine tabi tutulduğu ve ...'ın kullanımında olduğu şerhi yazılarak arsa vasfıyla Sultanbeyli Belediyesi adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., çekişmeli taşınmazın yüz ölçümünün eksik tespit edildiği dayanarak dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; çekişmeli taşınmaza ilişkin alan bakımından davanın reddine ve taşınmazın tespit gibi tesciline, bilirkişi ek raporunda 49,87 metrekarelik alana ilişkin talebin görev yönünden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, aynı Dairenin ek kararıyla davacı vekilinin temyiz talebi süreden reddedilmiş olup, bu kez davacı vekilince Bölge Adliye Mahkemesi ek kararı temyiz edilmiştir.
06.08.2015 tarihli ve 29437 sayılı Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelikte de benzer düzenlemeler bulunmakta olup, Yönetmeliğin kanun yolu başvuru işlemlerini düzenleyen 208. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
(9) Taraf vekillerince UYAP üzerinden güvenli elektronik imza ile kanun yolu başvuru dilekçesi gönderilebilir. Bu işler için ayrıca elle atılmış imzalı belge istenmez. Avukatların UYAP Avukat Bilgi Sistemi üzerinden kanun yolu başvuru dilekçesi gönderebilmeleri için güvenli elektronik imza sahibi olmaları gerekir. Kanun yolu harçları avukat tarafından elektronik ortamda mahkeme veznesi hesabına aktarılır. Ayrıca bu işlemlerin Barokart veya kredi kartı gibi ödeme araçlarıyla yapılması sağlanabilir. Kanun yolu başvurusu, dilekçenin sisteme kaydedildiği tarihte yapılmış sayılır. İşlem sonucunda başvuru sahibinin elektronik ortamda erişebileceği bir alındı belgesi oluşturulur.
İnceleme konusu somut olayda; ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 20.10.2021 tarihli kararının davacı vekiline 01.11.2021 tebliğ edildiği, davacı vekilinin 14.11.2021 günü istinaf dilekçesini sunduğu, Mahkeme personelince dilekçe ile ilgili işleme 22.11.2019 günü başlandığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen tespitler ışığında başvurusunun süresinde yapıldığı, zira personel tarafından dilekçenin işleme sonradan alınmasının sonuca etkili olmadığı gözetilerek, Mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın kaldırılarak temyiz itirazlarının incelenmesine karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1)-a.3 maddesinde, mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması halinde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davanın esası incelenmeden dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği; aynı şekilde 362/(1)-c maddesinde de, yargı çevresi içinde bulunan İlk Derece Mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararların temyiz edilemeyeceği düzenlenmiştir. Yine aynı Kanun'un 23/2. maddesinde ise, Bölge Adliye Mahkemesince veya Yargıtayca verilen yargı yeri belirlenmesi ile kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar, hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümler, amacına uygun olarak yorumlandığında, HMK’nin Bölge Adliye Mahkemelerine İlk Derece Mahkemelerinin görev ve yetkisine ilişkin olarak kesin nitelikte karar verme ve uyuşmazlık çıkması halinde kesin olarak çözümleyen karar verme yetkisi tanıdığı, buna göre anılan Kanun ile görev hususunun en geç Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, HMK’nin 355. maddesi kapsamında görev hususunu inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı özellikle HMK’nin 362/(l)-c maddesi karşısında temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmalıdır.
Diğer taraftan, 28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7251 sayılı Kanun’la, İlk Derece Mahkemelerinin görev ve yetkiye ilişkin kararları ile ilgili olarak 6100 sayılı Kanun’un 362. maddesinin (c) bendi değiştirilmiş, hüküm “Yargı çevresi içinde bulunan İlk Derece Mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkında verilen kararlar” şeklinde daha açık hale getirilmiş, bu husustaki tereddütler de giderilmiştir. Yine 362. maddeye bir fıkra eklenerek, “353. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağı” hüküm altına alınmış, eklenen bu fıkra ile 353. madde hükmü arasında da uyum sağlanmıştır.
Somut olayda; kullanım kadastrosuna itiraz olarak açılan davada verilen görevsizlik kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğuna, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verildiğine göre, İlk Derece Mahkemesinin göreve ilişkin kararını istinaf başvurusu üzerine inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi kararı HMK’nin 362/(1)-c maddesi gereği kesin nitelikte olup, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması mümkün olmadığından, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle; 26.11.2021 tarihli ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin ek kararının KALDIRILMASINA, her ne kadar ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine ilişkin 2020/1052 Esas, 2021/1570 Karar sayılı karar temyiz yolu açık olarak verilmiş ise de 6100 sayılı HMK’nin 362/(l)-c maddesi uyarınca temyizi kabil bir karar olmadığından davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, HMK’nin 302/5 ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 28.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.