BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/991 Esas 2020/327 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2014/991
Karar No: 2020/327
Karar Tarihi: 24.06.2020

BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/991 Esas 2020/327 Karar Sayılı İlamı

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/991 Esas
KARAR NO : 2020/327

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 24/06/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile maktul ...'ın 08/04/2014 tarihinde .... Mah. ... Cad. .... mevkiinde karşıdan karşıya geçmek isterken, davalı ... idaresindeki .... plakalı aracın süratli bir şekilde kendisine çarpması sonucu yaralandığını, tedaviye rağmen kurtarılamayarak vefat ettiğini, mirasçıları olarak babası ... ve annesi ...'ın halen hayatta olduğunu, maktul ...'ın tek başına ailenin geçimini sağladığını, maktulün kardeşi ....’ın da maktül ile aynı evde ikamet ettiğini, abisinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kaldığını, davalı ...'nın yapılan muayenesinde 0,44 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, ölümlü trafik kazası meydana gelmesi sebebi ile olay hakkında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının .... numaralı dosyası ile soruşturma başlatıldığını ve şüpheli ...’nın tutuklanmasına karar verildiğini, davalı ...'nın aracın maliki-işleteni olduğunu, iş bu sebeple meydana gelen kazada meydana gelen zararın tamamından diğer davalılarla birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı .... de .... plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortacısı olduğunu, poliçenin 17.07.2014 tarihine kadar geçerli olduğunu ve davalının poliçe kapsamında müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, her bir davacı için 10.000 TL maddi tazminatın destekten yoksun kalma tazminatının işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, her bir davacı için 75.000 TL olmak üzere 225.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte işleten ve sürücüden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile .... plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde .... numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesiyle sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı ve araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, kazada kusur durumunun tespitinin gerekli olduğunu, davacının ölenin ölmeden önceki sürekli ve düzenli desteğini maddi olgularla ispat etmesi gerektiğini belirterek aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Ankara .... Asliye Ticaret Mahkemesinin Karayolları Fen Heyetin tarafından dosyaya sunulan 02/01/2017 tarihli talimat raporunda .... plakalı araç sürücüsü ...'nın olayda %65 oranında kusurlu olduğu, yaya ...'ın %35 kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 12/07/2017 tarihli bilirkişiler ..., ... ve ... tarafından düzenlenen raporda ...'ın nihai ve gerçek maddi zararının 86.196,77 TL'den ibaret bulunduğu, ...'ın nihai ve gerçek zararının 50.514,31 TL'den ibaret bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumundan alınan 26/12/2018 tarihli raporda davalı sürücü ... yönetimindeki otomobil ile yola gereken dikkati vermemiş, mahal şartlarına uygun olmayan bir hızda seyrini sürdürüp geçiş için yola giren yayaya karşın ikazla birlikte çarpma öncesinde zamanında etkili tedbir almamış, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmış olmakla olayda tali kusurlu olduğu, müteveffa yaya ...'ın yaya geçidi mahalli dışından kontrolsüz bir şekilde yola girip davalı idaresindeki otomobilin sadmesine maruz kalarak ilk geçiş hakkını bu araca bırakmamış, dikkatsiz, özensiz ve nizamlara aykırı hareket etmiş olup olayda asli kusurlu olduğu, davalı sürücü ...'nın %35 oranında kusurlu, davacıların yakını müteveffa yaya ...'ın %65 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın bilirkişiler ..., ... ve ....'e tevdi edilmiş ve dosyaya sunulan 23/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda anne ...'ın maddi zararının 50.535 TL, baba ...'ın maddi zararının 88.146,44 TL olarak belirlendiğinin tespit edildiği görülmüştür.
Dava trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destek yoksun kalma ve manevi tazminat davasıdır.
Haksız fiilden doğan borç ilişkileri Türk Borçlar Kanunun ikinci kısmında düzenlenmiş olup; Türk Borçlar Kanunu Madde 49 hükmü; "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de,bu zararı gidermekle yükümlüdür."
Türk Borçlar Kanunu Madde 50 hükmü; "Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığıönlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler."
Türk Borçlar Kanunu Madde 51 hükmü; "Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirler.Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür."
Sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören 6098 Sayılı TBK'nun 49. maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Kanunun 85. maddesi gereğince motorlu araç işletenine karşı dava açabilir.İşleten de sürücü ile birlikte zarar görene karşı müteselsilen sorumludur.
Ayrıca, 6098 Sayılı TBK'nun 53 üncü maddesi uyarınca ölenin yakınları destekten yoksun kalma tazminatı isteyebileceği gibi aynı Kanunun 56/2. fıkrası gereğince, ölüm halinde ölenin yakınlarına hakim uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Türk Borçlar Kanunu Madde 56 hükmü; "Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir." şeklindedir.
Borçlar Yasası'nın 56. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru-doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi ( fonksiyonu ) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum ( tatmin ) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel ( objektif ) ölçülere göre uygun ( isabetli ) bir biçimde göstermelidir.
Davacıların maddi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; kusur oranına ilişkin dosyada birden fazla rapor olmakla birlikte raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için oluşturulan son heyet olan 23.09.2019 tarihli heyet raporunun kusur oranı belirlemesi olayın oluş şekli ile kusur oranı belirlemesine ilişkin diğer raporlar arasındaki çelişkinin giderilerek düzenlendiği anlaşılmakla hükme esas alınmış olup bu kapsamda davalı asil Gülten Kaya'nın kaza nedeni ile %50 kusurlu bulunmuş bu kapsamda düzenlenen aktüerya raporu da dikkate alınmış olup her ne kadar davalı ... şirketi tarafından ıslah zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de, TCK madde 85/2 ve TCK madde 66/1-d kapsamında uzamış zamanaşımı sözl konusu olduğundan ve 15 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı da anlaşılmakla Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/17-1104 Esas, 2018/670 Karar Sayılı ilamı da dikkate alınarak ıslah zamanaşımı itirazına itibar edilmeksizin davacı vekilinin sunmuş olduğu 12.02.2010 tarihli ıslah dilekçesi de dikkate alınarak, davacı ... yönünden 83.081,29- TL destekten yoksun kalmaya yönelik maddi tazminatın davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden itibaren ( sigorta poliçe teminatı limiti ile sanırılı olmak üzere) diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 08.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı ... yönünden 20.163,43- TL destekten yoksun kalmaya yönelik maddi tazminatın davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden itibaren ve sigorta poliçe teminatı limiti ile sanırılı olmak üzere, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 08.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; Davacılar vekili davacıların uğranılan manevi zararlarının tazminini de dava etmiştir. Manevi tazminat, mal varlığı dışındaki hukuksal değerlere yapılan saldırılar sonucu meydana gelen eksilmenin giderilmesidir. Hukuksal değerlerde meydana gelen ve para ile ölçülemeyen eksikliklerin doğrudan karşılanmasının imkansızlığı, bunların zarar kavramı dışında tutulması için bir gerekçe olamaz. Manevi zarar karşılığında paraya hükmedilmesi, bu zararın doğrudan giderilmesinin olanaksızlığındandır. Zarar verenden belirli bir meblağın alınarak zarar görene verilmesi suretiyle yaşanılan acıları dindirmek, ruhsal dengeyi sağlamak, böylece zedelenen yaşama sevincini yeniden temin etmek amaçlanmakta olup tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın oluş şeklinde davalı sürücünün %50 kusurlu olması ile davalının 0,65 promil alkollu oluşu da dikkate alınarak davacı ... için toplam 20.000,00 TL Manevi tazminatın davalı asiler bakımından kaza tarihi olan 08.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı ... için 13.000,00 TL'nin Manevi tazminatın davalı asiler bakımından kaza tarihi olan 08.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı ... için toplam 20.000,00 TL Manevi tazminatın davalı asiler bakımından kaza tarihi olan 08.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar ... ve ...'a miras payları oranında ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1-Davacı ... yönünden 83.081,29- TL destekten yoksun kalmaya yönelik maddi tazminatın davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden itibaren ( sigorta poliçe teminatı limiti ile sanırılı olmak üzere) diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 08.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Davacı ... yönünden 20.163,43- TL destekten yoksun kalmaya yönelik maddi tazminatın davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden itibaren ve sigorta poliçe teminatı limiti ile sanırılı olmak üzere, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 08.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin maddi tazminat talebinin REDDİNE,
4- Davacı ... için toplam 20.000,00 TL Manevi tazminatın davalı asiler bakımından kaza tarihi olan 08.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı ... için 13.000,00 TL'nin Manevi tazminatın davalı asiler bakımından kaza tarihi olan 08.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Davacı ... için toplam 20.000,00 TL Manevi tazminatın davalı asiler bakımından kaza tarihi olan 08.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar ... ve ...'a miras payları oranında ödenmesine,
7-Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
8-Alınması gerekli 10.673,10 TL harçtan peşin alınan 871 TL peşin harcın mahsubu ile 9.802,10 TL'nin davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince Yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi 10/4 madde gereğince;
A)Kabul edilen maddi tazminat yönünden AAÜT'ne göre hesap edilen 13.758,25-TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
B)Kabul edilen manevi tazminat yönünden AAÜT'ne göre hesap edilen 7.690,00-TL olmak üzere avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
C)Reddedilen maddi tazminat miktarı yönünden AAÜT'ne göre hesap edilen 5.194,45-TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
D)Reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi uyarınca manevi tazminat davalarında avukatlık ücretinin, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda ise, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücretin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği hükmü nedeni ile 7.690,00-TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
10-Davacı tarafından sarf olunan 660,70 TL tebligat müzekkere gideri, 5.600 TL bilirkişi ücreti toplamı ibaret toplam 6.260,70 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 4.688,17-TL'sinin müteselsilen ve müştereken davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/06/2020

Katip ...
E-imza


Hakim ...
E-imza


"iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır."

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.