Esas No: 2019/2880
Karar No: 2021/550
Karar Tarihi: 22.03.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/2880 Esas 2021/550 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2880
Karar No : 2021/550
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 28/05/2019 tarih ve E:2016/1170, K:2019/3409 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 12/10/2013 tarih ve 28793 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin, 21. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "şube müdürü, tesis müdürü ve basımevi müdürleri bakımından sözlü sınav, diğer görevler bakımından" ve "şube müdürü, tesis müdürü ve basımevi müdürü bakımından sırasıyla yazılı sınav puanı yüksek olana, daha üst öğrenimi bitirmiş olana, hizmet süresi fazla olana; diğer kadrolar bakımından ise" ibarelerinin, aynı Yönetmeliğin 21. maddesinin -10/12/2014 tarih ve 29201 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile- değişik 1. fıkrasında yer alan "şube müdürü, tesis müdürü ve basımevi müdürleri bakımından yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalaması ile tercihler, diğer görevler bakımından ise" ibarelerinin,
15/03/1999 tarih ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin 12/B maddesinin -30/06/2014 tarih ve 2014/6579 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik ile- değişik 1. fıkrasında yer alan "atanacaklar için yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalaması;" ibarelerinin,
16/04/2014 tarihinde yapılan Millî Eğitim Bakanlığı şube müdürlüğü atamalarının iptali;
16/04/2014 tarihinde yapılan Millî Eğitim Bakanlığı şube müdürlüğü atamalarında atanamayan davacının, ataması yapılancaya kadar şube müdürü ile öğretmen maaşı arasındaki farkın aylıkla çarpılması sonucu oluşan maddi zararın ve 300.000,00-TL manevi tazminatın (dava dilekçesindeki 20.000-EURO manevi tazminat talebi, 2. dilekçede 300.000,00-TL olarak düzeltilmiştir.) ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 28/05/2019 tarih ve E:2016/1170, K:2019/3409 sayılı kararıyla;
İdarelerin, normlar hiyerarşisine aykırı olmayacak şekilde, hizmette etkinliğin sağlanması için gerekli önlemleri alma, bu kapsamda mevzuat değişikliği yapma hususunda takdir yetkisine sahip olduğu, kamu hizmetlerinin hangi koşullar altında ve nasıl yürütüleceğini önceden saptamanın her zaman mümkün olmadığı, gelişen durumlara ayak uydurmak ve ortaya çıkan ihtiyaçları karşılayabilmek amacıyla düzenleyici işlemler üzerinde gerekli değişiklikleri yapma hususunda idarelerin takdir yetkisi bulunduğu belirtildikten sonra,
12/10/2013 tarih ve 28793 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin 21. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "şube müdürü, tesis müdürü ve basımevi müdürleri bakımından sözlü sınav, diğer görevler bakımından" ve "şube müdürü, tesis müdürü ve basımevi müdürü bakımından sırasıyla yazılı sınav puanı yüksek olana, daha üst öğrenimi bitirmiş olana, hizmet süresi fazla olana; diğer kadrolar bakımından ise" ibarelerinin iptali istemi yönünden;
12/10/2013 tarih ve 28793 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin 21. maddesinin 1. fıkrasının, 10/12/2014 tarih ve 29201 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesiyle değiştirildiği, karar tarihi itibarıyla mevcut olmayan Yönetmelik hükmünün iptali istemiyle açılan davanın bu yönden konusuz kaldığı,
12/10/2013 tarih ve 28793 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin 21. maddesinin -10/12/2014 tarihli Yönetmelik ile- değişik 1. fıkrasında yer alan "şube müdürü, tesis müdürü ve basımevi müdürleri bakımından yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalaması ile tercihler, diğer görevler bakımından ise" ibarelerinin ve 15/03/1999 tarih ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin 12/B maddesinin -30/06/2014 tarih ve 2014/6579 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yönetmelik ile- değişik 1. fıkasında yer alan "atanacaklar için yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalaması;" ibarelerinin iptali istemi yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usûlü Kanunu’nun 16. maddesinin 4. bendinde, “Taraflar, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemezler.” hükmü bulunmakta olup, talep dışında veya talepten fazlaya karar verilemeyeceği,
Davacı tarafın 2. dilekçesinde, anılan ibarelerin iptalini istediği, talep dışında veya talepten fazlaya karar verilemeyeceğinden, dava dilekçesinde yer almayan söz konusu düzenlemeler yönünden yargılama yapılmasına ve karar verilmesine hukuken olanak bulunmadığı,
16/04/2014 tarihinde yapılan Millî Eğitim Bakanlığı şube müdürlüğü atamalarının iptali istemi yönünden;
Aynı atama işlemlerinin iptali istemiyle açılan başka bir davada; ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, dayanağını teşkil eden yönetmelik hükümlerinin yargı kararıyla yürütülmesinin durdurulmasına karar verildiği, öte yandan, işbu kararın davacının doğrudan şube müdürlüğü kadrosuna atanması sonucunu doğurmadığı, davacının ve diğer tüm adayların ilan edilen kadrolara atanmalarının yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasına göre yeniden yapılması gerektiği gerekçelerine yer verilmek suretiyle, sadece sözlü sınav puanı esas alınmak suretiyle 16/04/2014 tarihinde gerçekleştirilen Millî Eğitim Bakanlığı taşra teşkilatı şube müdürlüğü atama işlemlerinin tamamının iptaline hükmedilmesi ve bu iptal kararının Danıştay İkinci Dairesinin 10/11/2015 tarih ve E:2015/5968, K:2015/8730 sayılı kararı ile onanması ve devamında da karar düzeltme istemi reddedilerek anılan kararın kesinleşmiş olması nedeniyle, bu kısım yönünden yeniden bir karar verilmesine yer olmadığı,
16/04/2014 tarihinde yapılan Millî Eğitim Bakanlığı şube müdürlüğü atamalarında atanamayan davacının, ataması yapılancaya kadar şube müdürü ile öğretmen maaşı arasındaki farkın aylıkla çarpılması sonucu oluşan maddi zararın tazmine karar verilmesi istemi yönünden;
Yukarıda yer verilen ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı iptal kararı gerekçesi uyarınca, davacının yazılı ve sözlü puanının aritmetik ortalaması esas alınmak suretiyle belirlenecek başarı durumuna göre, davalı idarece yapılacak değerlendirme sonucunda, davacının (16/04/2014 tarihinde gerçekleştirilen atamalardaki) tercihleri arasında yer alan şube müdürlüğü kadrolarına atanıp atanamayacağı belli olacağından, davacının dava konusu işlem nedeniyle uğradığı maddi kayıplarının tazminine hükmedilmesi istemi hakkında bu aşamada karar verilmesine yer bulunmadığı,
300.000,00-TL manevi tazminatın (dava dilekçesindeki 20.000-EURO manevi tazminat talebi, 2. dilekçede 300.000,00-TL olarak düzeltilmiştir.) ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden;
Manevi tazminatın, maddi tazminat gibi bir tazmin aracı olmayıp, ilgilinin davalı idarenin hukuka aykırı olan eylem ve/veya işlemi nedeniyle duyduğu elem ve üzüntüyü sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak biçimde kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlayan bir tatmin aracı olduğu,
Dava konusu olayda ise, davacının, idarenin hukuka aykırı bir işlem veya eylemi sonucunda ağır bir elem ve üzüntü duyduğunun kabulüne olanak bulunmadığı, 16/04/2014 tarihinde yapılan Millî Eğitim Bakanlığı şube müdürlüğü atamalarının, o zaman yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre yapıldığı ve davacının da tercih ve puan üstünlüğüne göre atanamadığı hususları dikkate alındığında, manevi tazminata hükmedilebilmesi için gerekli olan şartların oluşmadığı gerekçeleriyle,
12/10/2013 tarih ve 28793 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin 21. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "şube müdürü, tesis müdürü ve basımevi müdürleri bakımından sözlü sınav, diğer görevler bakımından" ve "şube müdürü, tesis müdürü ve basımevi müdürü bakımından sırasıyla yazılı sınav puanı yüksek olana, daha üst öğrenimi bitirmiş olana, hizmet süresi fazla olana; diğer kadrolar bakımından ise" ibarelerinin ve 16/04/2014 tarihinde yapılan Millî Eğitim Bakanlığı şube müdürlüğü atamalarının iptali istemi ile 16/04/2014 tarihinde yapılan Millî Eğitim Bakanlığı şube müdürlüğü atamalarında atanamayan davacının, ataması yapılancaya kadar şube müdürü ile öğretmen maaşı arasındaki farkın aylıkla çarpılması sonucu oluşan maddi zararın tazmine karar verilmesi istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına; aynı Yönetmeliğin 21. maddesinin -10/12/2014 tarihli Yönetmelik ile- değişik 1. fıkrasında yer alan "şube müdürü, tesis müdürü ve basımevi müdürleri bakımından yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalaması ile tercihler, diğer görevler bakımından ise" ibarelerinin ve 15/03/1999 tarih ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin 12/B maddesinin -30/06/2014 tarih ve 2014/6579 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yönetmelik ile- değişik 1. fıkasında yer alan "atanacaklar için yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalaması;" ibarelerinin iptali isteminin incelenmeksizin reddine; 300.000,00-TL manevi tazminatın (dava dilekçesindeki 20.000-EURO manevi tazminat talebi, 2. dilekçede 300.000,00-TL olarak düzeltilmiştir.) ödenmesine karar verilmesi isteminin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarenin, sadece sözlü puanla atama yapıp davanın açılmasına sebebiyet verdikten sonra, yargı yerlerince bu konuda karar verilmeden önce sözlü ve yazılı sınav aritmetik ortalaması uygulamasına geçerek birinci durum için “konusuz”, ikinci durum için “talep dışında veya talepten fazlaya karar verilemeyeceği” kararlarının alınmasına sebep olduğu,
... İdare Mahkemesince, 16/04/2014 tarihinde gerçekleştirilen atamaların iptaline hükmetmesine rağmen davalı idarenin, kararın gereğini geçen bunca zamana rağmen hâlâ yerine getirmediği,
Kararın, maddi zarar ile ilgili kısmında “davalı idarece yapılacak değerlendirme sonucunda” denilerek, iptal ve yeniden değerlendirme sonucunda atanıp atanmayacağı hususunda kesin ve net bir hüküm ortaya konulmadığı, 16/04/2014 tarihli atama sonucunda dahi yazılı puanının, tercihlerine yerleşen 10 kişinin 5’inden fazla olduğu, aritmetik ortalamaya göre yapılacak değerlendirmede de tercihlerine atanacak durumda olduğunun ortaya çıkacağı, bu durumda maddi kayıpları ve özlük hakları ile ilgili karar verilmesi gerektiği,
Kararın, manevi tazminat ile ilgili kısmının açıklamaya muhtaç olduğu, davalı idarenin personeli arasında ayrımcılık yapmasının, adalet duygusunu zedelemesinin, mahkeme kararlarına karşı gelmesinin manevi tazminat için yeterli nedenler olduğu; idarenin tesis etmiş olduğu iş ve işlemlerin çalışma isteğini kırdığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay İkinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b)Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle, davanın kısmen reddi, kısmen incelenmeksizin reddi, kısmen de dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki Danıştay İkinci Dairesinin temyize konu 28/05/2019 tarih ve E:2016/1170, K:2019/3409 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 22/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.