10. Hukuk Dairesi 2021/834 E. , 2021/10930 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ...1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
No : 2019/259-2020/151
Dava, davacının 18 yaşını doldurduğu 10.9.1987 tarihinden geçerli olmak üzere 1 günlük sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, davacının 18 yaşını doldurduğu 10.9.1987 tarihinden geçerli olmak üzere 1 günlük sigortalılığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili, işe giriş bildirgesinin tek başına bu işyerinde çalıştığını ispata yeterli olmadığını, kurum kayıtlarında bordro bulunmadığını, işçinin ne zaman işe başladığı ve ücret gibi hususların belli olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi, davacının davasının kabulüne, davacı ...’ın davalı ...’a ait işyerinde 1.8.1985 günü 506 sayılı Kanun hükümleri kapsamında hizmet akdine dayanarak tüm sigorta kollarına tabi olarak asgari ücretle çalıştığının, anılan bir günlük sürenin prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilmesi gerektiğinin, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık başlangıç tarihinin ise 18 yaşını doldurduğu güne karşılık gelen 10.09.1987 olduğunun tespitine, dair karar vermiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, dava dosyasındaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, vakıa ve hukuki değerlendirme ile tüm gerekçe kapsamında özellikle işe giriş bildirgesindeki imzanın davacıya ait olması, işyerinin faal ve kapsamda olması ile varlığının belirgin olması, bordrolarda yer alan ve tek çalışan olarak görünen Ramazan Ceylan’ın dava konusu dönemde hizmetinin bulunmaması, başka bordro tanığının bordrolarda yer almaması hususları gözetildiğinde delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davanın kabulüne dair verilen kararın yerinde olduğu belirgin olup, ayrıca, kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından; istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu iddiası ve resen gözetilecek nedenler ile bozulmasını istemiştir.
Davalı ... vekilinin temyiz kanun yolu başvurusuna ilişkin olarak ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi tarafından eksik harcın tamamlanmamasından bahisle HMK 344 ve 346 maddeleri uyarınca temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
Dava konusu somut olayda Mahkemece, davacının şahsi sicil dosyası, işe giriş bildirgesi aslı celp edilmiş, davacı tanıkları dinlenerek, celp edilen işe giriş bildirgesi aslındaki imzanın davacının eli ürünü olduğu bilirkişi raporuyla belirlendiğinden dinlenen tanıklar da davacının işe giriş bildirgesinin verildiği tarih itibariyle bu işyerinde çalıştıklarını beyan ettiklerinden davanın kabulüne karar verilmiş ise de; sigortalılık başlangıcının tespitine ilişkin YHGK’nun 01.06.2011 günlü 2011/307 E -2011/366 K sayılı, 21.09.2011 günlü ve 2011/527 E–2011/552 K sayılı ilamları gözetildiğinde eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
YHGK’nun belirtilen ilamlarında da bahsedildiği üzere, 506 sayılı Kanunun 108.maddesi uyarınca, sigortalılık başlangıcı yönünden salt işe giriş bildirgesi verilmiş bulunması yeterli olmayıp, ayrıca Kanunun 2.maddesinde öngörülen şekilde fiili çalışmaların aranması da gereklidir.
Bu nedenledir ki, somut olayda uyuşmazlık fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yöntemince düzenlenip süresi içinde kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de, fiili çalışmanın varlığının ortaya koyulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Kanunun 79/8.maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava, aynı zamanda sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında, adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği, ancak, yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda, çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı ve Anayasa’nın 60.maddesinde tanımlanan sosyal güvenlik hakkının niteliği gereği bu tür davalarda, hâkim, doğrudan soruşturmayı genişleterek, sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını resen belirlemelidir.
Bunun için de bu tür davalarda, işyerinde tutulması gerekli dosyalar ile kurumdaki belge ve kanıtlardan yararlanılmalı, ücret bordroları getirtilmeli, müfettiş raporları olup olmadığı araştırılmalı, işyeri çalışanları saptanmalı ve sigortalının hangi işte ne kadar süre ile çalıştığı açıklanmalıdır.
Davaya konu somut olayda, yazı karakterleri çok anlaşılamamakla birlikte 1986/2. dönem olduğu düşünülen dönem bordrosunda ismi yer alan tek tanık Ramazan Ceylan dinlenilmeli, yöntemine uygun bir şekilde komşu işyeri işverenleri ve çalışma dönemine ait bordro tanıkları varsa araştırılarak dinlenilmeli ve özel bina inşaatının ruhsat durumu da araştırılıp belirlenerek böyle bir inşaatın bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra varılacak sonuca göre fiili çalışma olgusu hakkında bir karar verilmelidir.
Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 23.9.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.