15. Hukuk Dairesi 2018/203 E. , 2018/1428 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki asıl ve birleşen dosya davacısı vekili ile asıl ve birleşen dosya davalısı ... Hırdavat Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleşen davalar, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup her iki dosya davacısı iş sahibi idare, bitki sağlık sertifikalarının ayıplı basılması nedeniyle uğradığı zararların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, mahkemece yüklenici şirket ve davalılardan ... aleyhine açılan davanın kabulüne, diğer davalılar aleyhine açılan davaların reddine dair verilen karar, davacı ... davalılardan yüklenici şirket vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalı yüklenici şirketin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı idare davalı tarafından ayıplı baskı yapılması nedeniyle zarara uğranıldığı iddiasıyla asıl davada 300.000 adet basılan export bitki sağlık sertifikasından kullanılmayan 206.854 adedinin birleşen davada ise 50.000 adet basılan re-export bitki sağlık sertifikasından kullanılmayan 45.028 adedi için ödenen baskı ücreti ve kullanılamayan kağıtların bedelinin davalılardan tahsili istenilmiştir.Davalı yüklenici şirket temsilcisi kendisine verilen örneğe uygun olarak basım işlerini gerçekleştirdiğini savunmuştur.Dava konusu sertifikaların basılarak davacı iş sahibine tesliminden sonra yanlış basıma ilişkin olarak gerçekleştirilen ve davalı şirket temsilcisinin de katıldığı anlaşılan 25.12.2006 tarihli toplantı sonucunda tutulan tutanakta, sertifika basımında bir takım hatalar bulunduğu, ülkelere bildirimi yapılan örneklere göre ayıklanması ile kullanılacak olanların belirlenmesi, arta kalanların tutanakla tespit edilerek kullanılmadan muhafaza edilmesi gerektiği, kırk beş gün içinde ... Zirai Karantina Müdürlüğü kontrolünde yeni sertifika basılmasının uygun olacağı, kullanılamayacak olan sertifikaların masraflarının yüklenici (matbaa) tarafından tanzim edilmesi gerektiği, konunun teftiş kurulunca inceleneceği belirtilmiştir. Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü"nün ilgili birimlere yazdığı 24.04.2007 tarih ve 16317 sayılı yazıda, re-export bitki sağlık sertifikalarında değişiklik yapılmadığı, export bitki sağlık sertifikalarının ise 20 Haziran 2007 tarihinden itibaren değişeceği bildirilmiştir. Teftiş kurulunca hazırlanan 22.05.2008 onay tarihli 01.04.2008 tarihli soruşturma raporu ve 30.06.2009 onay tarihli raporlarda örnek ve teknik şartname oluşturulmadan hazırlanan ve yeterince inceleme yapılmadan teslim alınan sertifikalarda ayıplar bulunduğu, export sertifikalarının 93.146 adetinin, re-export sertifikalarının ise 4.972 adetinin kullanıldığı, kullanılamayan sertifikalar nedeniyle de 22.089,94 TL ve 5.600,23 TL kamu zararlarının oluştuğunun belirtildiği, bu tutarlar esas alınarak asıl ve birleşen davaların açıldığı anlaşılmıştır.Mahkemece 16.10.2012 tarihli celsede bilirkişilerden, kullanılmayan sertifikaların herhangi bir değerinin olup olmadığı, belirlenen zarardan indirim yapılıp yapılmayacağı, ayıplı sertifikaların ne kadarının dava ve rapor tarihi itibariyle kullanılmadığının tespiti ve bulunduğu yerde sayımlarının yapılmasına karar verilmiştir. 09.02.2013 tarihli bilirkişi raporunda, sertifikaların arzulanan özelliklere ve güvenilirliğe sahip bulunmadığı, alınan idari kararla kullanımlarından vazgeçilmiş olması sebebiyle kullanılmayan sertifikaların hiçbir mali değeri olmadığı, müfettiş raporundan kullanılabilecek olanların zaman içerisinde kullanıldığının anlaşıldığı, 49 il müdürlüğüne hitaben yazılan 24.04.2007 tarihli yazıyla sertifikaların yenilendiği ve 19.06.2007 tarihinden itibaren kullanılmayacakları bildirildiği ve 25.12.2006 tarihli tutanakla iptal edilecek olan sertifikaların 5 ayrı zirai karantina müdürlüğünde muhafaza edilmesi kararlaştırıldığından bilirkişi heyetince yeniden sayımının mümkün olmadığı, esasen müfettiş raporu öncesinde idarece sayım yapılarak kullanılmayanların tespit edildiği ve tespit sonrasında rakamlarda değişiklik olmadığı sonucuna varıldığı belirtilerek idarece dava dilekçesinde belirtilen sertifika sayıları esas alınmak suretiyle ayıp nedeniyle uğranılan zararların hesaplandığı, mahkemece de bilirkişi raporu esas alınarak hatalı olan ve kullanılmayan sertifikaların toplam değerinin hükümde belirtilen miktarda bulunduğu belirtilerek davalı yüklenici şirket ve davalılardan ... hakkındaki talebin kabulüne, diğer davalılar hakkındaki taleplerin ise reddine karar verilmiştir. Davalı şirket vekili temyiz dilekçesinde ayıplı olduğu iddia edilen sertifikaların mahkemeye sunulmadığı, bilirkişilerce ayıplı ve ayıpsız ürünlerin ayrımının yapılmadığı ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
Ayıp, bir malda ya da eserde yasa ve sözleşme hükümleri gereğince bulunması gereken unsurların bulunmaması; bulunmaması gereken bozuklukların ise bulunmasıdır. Sözleşme tarihi itibariyle uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 360. maddesi hükmü gereğince, eser, iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kurallarına göre kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya sözleşmeye önemli ölçüde aykırı olursa, iş sahibi, bu eseri kabulden kaçınabilir; bunda yüklenicinin kusuru varsa maddi zararlarının giderilmesini talep edebilir. Eserdeki kusur veya sözleşmeye aykırılık az yukarıda açıklanan ölçüde önemli değilse, iş sahibi, değerindeki eksiklik oranında, bedelin indirilmesini isteyebilir; eğer kusurların giderilmesi
büyük harcamaları gerektirmiyorsa yükleniciyi onarıma zorlayabilir; bunda yüklenici kusuru varsa, gerçekleşmiş ise maddi zararlarının giderilmesi de talep edilebilir. Yüklenicinin, iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak imâlini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda, iş sahibi, aynı Kanunun 360. maddesinde tanınan hakları kullanabilir. Ancak, iş sahibinin sözü edilen haklardan hangisini kullanması gerektiğini mahkeme takdir eder. Bu sebeplerle de ayıplı olduğu savunulan ürünlerin tümü üzerinde uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yapılması zorunludur. Mahkemece, yaptırılan inceleme sonucu sunulan bilirkişi kurulu raporu, 818 sayılı Kanun’un ayıpla ilgili hükümlerine uygun olmadığı gibi yeterli ve hükme esas alınacak nitelikte de kabul edilemez.Mahkemece yapılacak iş; bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla davalı yüklenici şirket tarafından basılan ve ayıplı olduğu iddia edilen sertifikaların ne kadarının sözleşmede kabul edilen şartlara göre kabul edilemeyecek derecede ayıplı olduğunun saptanması, belirlenecek miktara göre talep edilebilecek baskı ve kağıt bedelinin hesaplattırılması ve sonucuna uygun bir karar verilmesinden ibarettir.Açıklanan sebeplerle eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuş ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı yüklenici şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 13/j maddesi gereğince asıl ve birleşen dosya davacısından harç alınmasına yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen dosya davalısı ... Hırdavat Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti."ye geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.