17. Hukuk Dairesi 2014/10227 E. , 2015/11818 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı ve davalı vekilince istenmiş, duruşma için tayin edilen 3.11.2015 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı ... AŞ vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra sürenin azlığı nedeniyle karar için başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya trafik sigortalı aracın, davacının yolcu olarak bulunduğu otobüse çarpması sonucu davacının ağır şekilde yaralandığını, malul kaldığını belirterek ıslahla birlikte 200.000,00 TL işgöremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu olayda bir çok kişinin öldüğü ve yaralandığını, yapılan ödemeler sonucu kaza başına poliçe teminatı limitinin tükendiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 200.000,00 TL"nin, 5.000,00 TL"lik kısmının dava tarihi 21.03.2012 tarihinden, 195.000,00 TL"lik kısmına 03.06.2013 tarihinden itibaren değişken oranlarda yasal faiz uygulanarak davalıdan alınıp davacıya verilmesine, faize dair fazla talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı ..., dava tarihinden önce temerrüde düşürülmediğinden dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerekmekte olup, davacılar, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren faiz isteme hakkına sahiptir. O halde, ıslah ile artırılan miktar yönünden de faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabulü gerekirken ıslah tarihi olarak belirlenmesi doğru değildir.
2-Davacı vekilince temerrüt faizi olarak avans faizi istenilmiş, ancak mahkemece yasal faize hükmedilmiştir. Oysa zarara neden olan davalıya sigortalı araç ticaridir. Bu itibarla davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi doğru değildir.
3-2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 96/1 maddesinde "Zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur." denilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasında ise "Başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödemede bulunan iyiniyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılır." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; yolcu otobüsünde bulunan 25 kişinin vefat ettiği ve bir çok kişinin de yaralandığı anlaşılmaktadır. Davalı ... vekili, kaza başına teminat limitinin 2.000.000,00 TL olduğunu belirterek kaza başına teminat limitinin yapılan ödemeler sonucu tükendiğini ileri sürmüştür. Dosya içeriğinden, davalı ... şirketinin yaptığı bir kısım ödemelerin açılan davalar sonucu olduğu, bir kısım ödemenin ise doğrudan talep üzerine hak sahiplerine yapıldığı görülmüştür. Davalı ... şirketinin, ödemeleri yaparken garame hesabı yapmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece de bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmış değildir.
O halde mahkemece, dava konusu kazada vefat edenlerin hak sahipleri veya yaralananlar tarafından açılan davalar ve doğrudan davalı ... şirketine yapılan tazminat başvuruları tespit edilerek, ilgili hasar dosyaları, mahkeme kararları, ödeme dekont ve makbuzları getirtilmeli, kaza başına teminat limitinden davacıya düşen payın belirlenmesi (garame hesabı) yönünden hesap raporu alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu inceleme yapılmadan davalı ... şirketinin kişi başına teminat limitinin tamamından sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 09/11/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.