20. Hukuk Dairesi 2011/11325 E. , 2012/155 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında,... köyü 229 ada 87 parsel sayılı 1544,92 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle taşınmazı edinme koşullarının lehine oluştuğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davacının davasının kabulüne ve dava konusu 229 ada 87 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20 Hukuk Dairesinin 08/06/2009 gün 2009/7781-9481 sayılı bozma kararında özetle: “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Şöyle ki; davacı adına tesciline karar verilen 87 sayılı parsel hakkında yerel bilirkişi dinlenip taşınmazın kullanım durumu belirlenmediği gibi, alınan orman ve ziraat mühendisi bilirkişi raporlarında da soyut beyanlarla taşınmazın % 30 eğimli, orman sınırına uzak zeytinlik olduğu açıklanmış, taşınmazın öncesi araştırılmadığı gibi, zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı açıklanmamış, komşu parsellerin niteliği üzerinde durulup açıklama yapılmamış, güney sınırdaki yol ve dereden sonraki araziler geniş pafta getirtilerek denetlenip üzerinde durulmadığı gibi, 3402 sayılı Yasanın 14. maddesindeki kısıtlamalar dahi araştırılmadan hüküm kurulmuştur. O halde; mahkemece, geniş kadastro paftası ve taşınmazın güney sınırdaki dereden sonraki parsel tutanakları ile orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı anlaşılamadığından çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme, sonuçlarının askı ilan tutanakları ve çekişmeli taşınmazı orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir orijinalinden renklendirilmiş tahdit haritası örneği Orman İdaresinden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi, bulunamadığı takdirde orman mühendisi, ziraat mühendisi ve harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte orman kadastrosu kesinleşmiş ise tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı, taşınmazın kesinleşen tahdit haritası dışında kalması veya yörede kesinleşmiş orman kadastrosunun bulunmaması halinde en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planları ilgili yerlerden getirtilip, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği
belirlenmeli, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki orman sayılan yer olması halinde davanın reddine karar verilmelidir. Çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında ve ayrıca, devletin hüküm ve tasarrufu altında öncesi ve halen orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, davacı gerçek kişilerin bu yeri Hazineye karşı 3402 sayılı Yasanın 14 ve 17. maddeleri gereğince imar-ihya ve zilyetlik yoluyla kazanıldığını kanıtlaması gerekeceğinden, bu kez dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin olarak 1960"lı yıllara ait hava fotoğrafları ile aynı yıllara ilişkin fotogonometri yöntemiyle düzenlenmiş haritaların bulundukları yerlerden getirtilmesi, ziraat mühendisi, harita mühendisi ve orman mühendisi ile birlikte hava fotoğrafları; topoğrafik harita ve kadastro paftası ile çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanması, stereoskop aletiyle incelenmesi, bilirkişi ve tanık sözleri bu belgelerle denetlenerek taşınmaz üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı, zilyetlik olgusunun maddi olaylara dayalı olmasından hareketle, maddi olayların ancak tanık, bilirkişi ve benzeri anlatımlarla kanıtlanacağının gözetilmesi (H.G.K. 30/03/1994 gün ve 1993/8-939-1994/176 sayılı kararı), komşu parsellerin tutanak ve dayanaklarının getirtilip uygulanması; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdiklerinin araştırılması; zilyetlik tanıklarının taşınmaz başında dinlenmesi; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp, davacı kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi; 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davacı ile eklemeli zilyetler yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden senetsiz-belgesiz araştırması yapılıp, sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği 40/100 dönüm sınırlamasının aşılıp aşılmadığının saptanması, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacı gerçek kişinin davasının kabulüne ve dava konusu Eğrikavak köyü, 229 ada 87 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın zeytinlik niteliğiyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1968 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 16.01.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.