MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, ... mahallesi 352 ada 48 parsel sayılı 5882,82 m² yüzölçümlü nitelik yitirdiği gerekçesiyle 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı belirtilerek bağ vasfıyla Hazine adına tapuya kayıtlı olan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği şartlarının yararına oluştuğu ve özel mülkü olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen 17.11.1998 tarih 1997/31-175 sayılı karar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07.12.1999 gün 1999/11471-11155 sayılı karar ile “...bölgede kesinleşen tahdit haritasının kadastro paftası ile uyumlu uygulama yapılması gereğine...”değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yeniden yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin verilen 12.12.2000 gün 2000/6-153 sayılı karar davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.06.2001 gün 2001/4885-4925 sayılı karar ile “...bozmanın gerekleri tam olarak yerine getirilmemiş, hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi çekişmeli parsel yerini tahdit haritasının üzerine işaretlemek suretiyle göstermiş olup, çap ile tahdit haritasının uyumlu ölçekli irtibatlı konumunu belirten kroki düzenlenmemiştir. Denetime olanak vermeyen rapor ve kroki ile hüküm kurulamayacağı...”gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi aleyhine açılan davanın ise çekişmeli parselin 2/B madde uygulaması ile orman sınırı dışına çıkarılan aşınmazlardan olduğu gerekçesiyle REDDİNE ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesi gereğince kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak 10 yıl içinde açılan tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılıp kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16/01/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.