Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16642
Karar No: 2012/140

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16642 Esas 2012/140 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/16642 E.  ,  2012/140 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar Hazine ve gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında, ... köyü 101 ada 6 parsel sayılı 22256,38 m² yüzölçümündeki taşınmaz, senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... oğlu ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu, davacı gerçek kişi ise harici satış senedi ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle muris babası ... oğlu ..."ya ait olduğu iddiası ile dava açmıştır. Orman Yönetimi 03/03/2010 havale tarihli dilekçe ile, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece Hazinenin ve gerçek kişinin davasının reddine, Orman Yönetiminin davasının kabulü ile taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar Hazine ve gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemece tarafların dayandığı tapu kayıtları dosyaya getirtilmediği gibi taraflarca dayanılan tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren sıra izler biçimde tüm geldi ve gittileri de getirtilmemiş ve tapu kayıtlarının başka parsellere revizyon görüp görmediği araştırılmamıştır. Keşifte davacı Hazinenin sunduğu fotokopi belge üzerinde yapılan tapu kaydı uygulaması yetersiz olduğu gibi davalı gerçek kişilerin dayandıkları tapu kaydı ise hiç uygulanmamıştır. Ayrıca keşif sırasında yerel bilirkişi usulüne uygun olarak dinlenmediği gibi davalı gerçek kişilerin mahkemeye sundukları tanıklar adına tebligat çıkartılmamış ve tanık dinlenmemiş, komşu parsel tutanak ve dayanakları denetlenmediği için, taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda hiçbir bilgi edinilmeden karar verilmiştir.
    Bu nedenle, mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaza komşu olan parsellere ait kadastro tespit tutanakları ile eğer itirazlı iseler dava dosyaları ve tespite esas tapu kayıtları ile davacı Hazine ve davalı gerçek kişilerin dayandıkları tapu kayıtları tüm geldi ve gitti kayıtları ile birlikte getirtilerek, kadastro sırasında revizyon görüp görmedikleri araştırılmalı, revizyon görmüş iseler revizyon gördüğü kadastro parsellerine ait kadastro tespit tutanakları getirtilmeli,
    bu tapu kaydına dayanılarak çekişmeli taşınmaza komşu olan taşınmazlara ilişkin açılmış bulunan başkaca dava bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa bu dava dosyaları tespit edilmeli, sonrasında önceki bilirkişiler dışında seçilecek bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte dayanılan tapu kayıtlarının mahalli bilirkişi eliyle mahallinde uygulanmalı, sınır denetimi yapılmalı, dayanılan tapu kayıtlarının mahalline uyup uymadığı tespit edilerek tapu kayıtları mahalline uyuyor ise, tapu kaydının kapsadığı taşınmazları gösterir fenni bilirkişi tarafından düzenlenecek denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı, dayanılan tapu kayıtları çekişmeli taşınmaza uyuyor ise, tapu kayıt malikleri ile davalılar arasında akdi veya irsi irtibat bulunup bulunmadığı araştırıldıktan sonra, dosyada bulunan orman bilirkişi raporu ve rapora ekli memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki konumu dikkate alınarak tapu kaydının 4785 ve 5658 sayılı Yasa kapsamında hukuki değerini yitirip yitirmediği araştırılmalı, dayanılan tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli kapsamı tayin edilerek, miktar fazlasının sınırdaki ormandan açıldığını kabul olunması ve tapu kaydının miktarı ile geçerli sayılması gerektiği düşünülmeli, tapu kayıtları taşınmaza uymuyorsa bu kez, davalı gerçek kişiler yönünden zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak, yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; arazi başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, ne durumda bulunduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, imar ihyaya konu edilip edilmediği, imar ihya"ya konu edilmiş, ise ihyanın hangi tarihte bağladığı ve ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, tespit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davalı kişi ve murisi yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Yasanın 03.07.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeye dayanarak hüküm kurulması usul ve Yasaya aykırıdır.
    Kabule göre de; davacı Hazine ayrıca çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu da iddia ettiğine göre, bu iddia aynı zamanda üst kavram olarak orman iddiasını da içine aldığından Hazinenin davasının da kabulü gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazine ve davacı ... Demircioğlu"nun temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 16/01/2012 günü oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi