21. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/1181 Karar No: 2013/6354 Karar Tarihi: 01.04.2013
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/1181 Esas 2013/6354 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme davacının işyerindeki çalışmalarının tespit edilmesini istemiş ve mahkeme isteği reddetmiş. Davacının temyiz etmesi üzerine, dosyadaki kayıtların incelenmesi sonucunda bordrolardaki eksikliklerin işverence belgelendirilmediği anlaşılmış. Mahkeme, eksik bildirimlerin olup olmadığını yeterli bir araştırmayla belirlemediği için hüküm bozulmuştur. 506 sayılı Yasada, hizmet tespit davaları için özel bir yöntem öngörülmemektedir ve resmi belge veya yazılı deliller güçlü delil olmaktadır. Ancak kanıtların bulunmaması, istemin reddedilmesi için yeterli bir sebep değildir. İşyerine ait bordroların tamamı getirtilerek, çalışılan gün sayısı bakımından bordrolara itibar edilmeli veya imzaların davacıya ait olmadığı anlaşılırsa tüm deliller birlikte dikkate alınarak karar verilmelidir. Kanun maddeleri: 506 sayılı Yasa, 79/10. madde.
21. Hukuk Dairesi 2012/1181 E. , 2013/6354 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Davacı, davalı işyerinde 20.11.2004-12.9.2008 tarihleri arasında geçen ve bildirilmeyen çalışmalarının tesbitini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, hizmet cetveline göre davacının davalıya ait 1013786 sigorta sicil nolu işyerinden çalışmaları 2006 yılı 8. aya kadar her ay 30 gün üzerinden bildirildiği, 8. aydan itibaren ise bazı aylarda 24, 26, 28 gün çalışma bildirildiği, bu eksik bildirimlerin işverence belgelendirildiğine dair dosya içerisinde bir bilginin bulunmadığı, davalı vekilinin sunduğu 2008/Şubat ayı dönem bordrosunda 26 gün çalışmanın bildirilip davacının imzasının bulunuduğu ancak bu bordroların tamamının dosyaya getirtilmediği, bordro tanıklarının da davacının her zaman olmamak kaydıyla ara sıra 1-2 gün izin alarak işe gelmediğini ancak 3-4 gün gibi gelmeme durumunun olmadığını beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı vekilinin dosyaya sunduğu ücret bordrosunun tamamının dosyaya getirtilmediği, tanıkların beyanlarında davacının her zaman olmamak kaydıyla ara sıra 1-2 gün izin alarak işe gelmediğini ancak 3-4 gün gibi gelmeme durumunun olmadığını beyan etmelerine karşılık, eksik bildirim olup olmadığının yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, davalı işyerine ait ücret bordrolarını ve işyeri dosyasını getirtmek, ücret bordroları imzalı ise ve imza inkarı yoksa veya imza inkarı olursa imza incelemesi yaptırarak imzaları davacıya ait olduğunun anlaşılması halinde çalışılan gün sayısı bakımından bordrolara itibar etmek, imzaların davacıya ait olmadığı anlaşılır ise bordro tanıklarının beyanlarını da dikkate alarak tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.