Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2020/1877
Karar No: 2021/1277
Karar Tarihi: 22.03.2021

Danıştay 10. Daire 2020/1877 Esas 2021/1277 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/1877
Karar No : 2021/1277

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Huk. Müş. Av. …
Huk. Müş. Av. …

İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 05/06/2009 tarihinde geçirmiş olduğu rahatsızlık nedeniyle gittiği Bingöl İli, Karlıova İlçesi, ... Devlet Hastanesi acil polikliniğinde yapılan iğne neticesinde bacağında bulunan sinirlerde zedelenme meydana geldiği ve buna bağlı olarak sakat kaldığı iddiasıyla uğradığı zararlara karşılık 30.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 50.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararıyla; davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 25/01/2018 tarih ve E:2013/8340, K:2018/834 sayılı kararı ile maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının onanması, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmı ile reddedilen maddi tazminat yönünden idare lehine hükmedilen nispi vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulması üzerine (… İdare Mahkemesi tarafından verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile, davanın yetki yönünden reddine, dava dosyasının yetkili … İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.) bozma kararına uyularak, davalı idareden, davacıya enjeksiyonun sonuçlarının ve olası komplikasyonlarının anlatıldığına ve davacının bu işleme rıza gösterdiğine dair yazılı ve imzalı aydınlatılmış onamının alınıp alınmadığının sorulduğu, davalı idare tarafından verilen cevabi yazıda davacıya enjeksiyon yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı bildirilmişse de, dosyadaki hastane kayıtları ve sağlık personelinin ifadesine göre, davacıya enjeksiyon yapıldığının sabit olduğu, ilgili sağlık kuruluşunca davacıya enjeksiyonun yan etkileri ve komplikasyonları hakkında bilgi verildiği ve davacının onayının alındığına ilişkin davacı tarafından imzalanmış onam belgesi bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda, davacının aydınlatılma ve onay verme hakkının elinden alınmış olacağı ve yürütülen sağlık hizmetinin gereği gibi işletilmediği, bu durumun davacıda endişe ve üzüntüye yol açacağından, manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ilkesi de gözetilerek, davacıya takdiren 10.000,00 TL manevi tazminat ödenmesi, reddedilen maddi tazminat miktarı için maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, olayda hizmet kusurunun bulunduğu, maddi tazminat isteminin reddinin hukuka aykırı olduğu, hükmedilen manevi tazminat tutarının çok düşük olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, mevzuatta sadece büyük cerrahi uygulamalar için yazılı şekil şartının arandığı, enjeksiyon işlemi için gereken rızanın, herhangi bir şekle bağlı olmadığı, hastanın rızasının var olduğu ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş olup, davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyize konu Mahkeme kararının, davacının manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmı usul ve yasaya uygun olduğundan bu kısmının onanması, reddedilen maddi tazminat için belirlenen vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın reddedilen maddi tazminat için belirlenen vekalet ücretine ilişkin kısmı dışındaki kısımları usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararının, reddedilen maddi tazminat için belirlenen vekalet ücretine ilişkin kısmının incelenmesi;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, "temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı" hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanun'un 31. maddesinde ise, bu Kanun'da hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler ile elektronik işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılama giderlerinin kapsamı" başlıklı 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda yasa gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 332. maddesinde, yargılama giderlerine, mahkemece kendiliğinden hükmedileceği yönünde düzenleme yapılmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren bir tarifenin hazırlanacağı, avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı; 169. maddesinde, yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamayacağı belirtilmiştir.
Buna göre, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin amacı, avukatların mesleklerini icra ederken hak edecekleri ücret için belli bir asgari sınır getirmektir. Bir başka ifade ile yapılan hukuki yardımın niteliği veya niceliği ne olursa olsun, avukatın verdiği hukuki hizmetin maddi karşılığının belli bir miktarın altına düşmesini engellemektir.
29/12/2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve ilk karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 20. maddesinde, "(1) Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır" düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Mahkemenin 30/01/2013 tarihli kararının, maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının temyiz incelemesi neticesinde kesinleştiği, İdare Mahkemesince, manevi tazminat isteminin reddi ile reddedilen maddi tazminat yönünden davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısımlarının bozulması üzerine, bozulan kısım hakkında 26/12/2019 tarihinde verilen karar ile reddedilen maddi tazminat istemi yönünden davalı idare lehine 2019 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu olarak belirlenen 1.362,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği görülmektedir.
Kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücreti belirlenirken, Avukatlık Kanunu uyarınca, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınacağından, uyuşmazlıkta, hükmün verildiği tarihin ortaya konulması gerekmektedir. İdare Mahkemesi kararının temyiz aşamasında, reddedilen maddi tazminat istemi için davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulduğu, maddi tazminat isteminin esasa yönelik kısımlarının onanarak kesinleştiği, Mahkemece bozma kararı üzerine bozulan kısım hakkında verilen kararın yeni bir karar olmadığı, 30/01/2013 tarihli ilk kararın tamamlayıcısı niteliğinde olduğu, bu nedenle, uyuşmazlıkta maddi tazminat istemi yönünden hükmün verildiği tarihin ilk kararın verildiği tarihin 30/01/2013 tarihi olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, davacının maddi tazminat istemi yönünden, ilk Mahkeme kararı tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden belirlenecek vekalet ücretinin davalı idare lehine hükmedilmesi gerekirken aksi yönde verilen Mahkeme kararında bu yönüyle hukuki isabet bulunmamaktadır. Ancak, bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu durumda, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan "reddedilen maddi tazminat tutarı üzerinden 1.362,00 TL" ve "toplam 2.724,00 TL maktu vekalet ücretinin" ibarelerinin sırasıyla, "ilk Mahkeme kararı tarihi itibarıyla yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 660,00 TL" ve "toplam 2.022,00 TL maktu vekalet ücretinin" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, davacı tarafından, temyiz dilekçesinde, maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmın hukuka uygun olmadığı belirtilmekte ise de, davanın reddine ilişkin ilk kararın, maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının onanarak kesinleştiği, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmı ile reddedilen maddi tazminat yönünden idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulması üzerine Mahkemece bozulan kısımlar yönünden hüküm kurulduğu açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının, reddedilen maddi tazminat için belirlenen vekalet ücretine yönelik temyiz isteminin kabulüne, diğer temyiz istemlerinin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının, "reddedilen maddi tazminat tutarı üzerinden ... TL" ve "toplam ... TL maktu vekalet ücretinin" ibarelerinin sırasıyla, "ilk Mahkeme kararı tarihi itibarıyla yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ... TL" ve "toplam ... TL maktu vekalet ücretinin" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2021 tarihinde temyize konu Mahkeme kararının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin kısmı yönünden oy birliğiyle, reddedilen maddi tazminat nedeniyle davalı idare lehine ilk karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekâlet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmı yönünden oy çokluğuyla karar verildi.



(X)-KARŞI OY :

1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168. maddesinde, vekalet ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı hükmü yer almıştır.
Uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesinin ilk kararının temyiz aşamasında, reddedilen maddi tazminat istemi için davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulduğu, maddi tazminat isteminin esasa yönelik kısmının onanarak kesinleştiği, maddi tazminat istemi yönünden hükmün verildiği tarihin ilk kararın verildiği tarihin 30/01/2013 tarihi olduğu anlaşılmış olup, temyiz istemine konu Mahkeme kararında, davacının maddi tazminat isteminin reddi nedeniyle hükmün verildiği ilk karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, aksi yönde vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık" kapsamında bulunmayıp; anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi