13. Ceza Dairesi Esas No: 2011/871 Karar No: 2011/841 Karar Tarihi: 14.09.2011
Kilitlenmek Suretiyle Muhafaza Altına Alınan Eşya Hakkında Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/871 Esas 2011/841 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahalli Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümde, sanığın kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık yaptığı gerekçesiyle mahkum edildiği belirtilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun benimsediği ilam doğrultusunda, tekerrür uygulamasına esas alınacak hükümlülüklerin ve sonraki suç tarihinin 01.06.2005'ten önce olması halinde, 5237 sayılı TCK'nun lehe kabulü ile yapılan uygulamalarda aynı kanunun 58. maddesinde yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı vurgulanmıştır. Mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 53/1. maddesindeki hakları kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi gerektiği ancak bu durumun göz ardı edildiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir. Sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklarından yoksun bırakılması kararlaştırılmıştır. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58, 53/1 ve 53/3. maddeleri.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/871 E. , 2011/841 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kilitlenmek Suretiyle Muhafaza Altına Alınan Eşya Hakkında Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 08.04.2008 gün ve 2008/1-157 Esas, 2008/74 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; tekerrür uygulamasına esas alınacak hükümlülüklerin ve sonraki suç tarihinin 01.06.2005 tarihinden önce olması halinde; 5237 sayılı TCK.nun lehe kabulü ile yapılan uygulamalarda aynı Kanunun 58. maddesinde yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesindeki hakları kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde 53 maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘’53 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına ’’ ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlelerinin eklenmesi suretiyle, ayrıca hüküm fıkrasındaki cezanın infazı sırasında 5237 sayılı Yasanın 58 maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün karardan çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.