3. Hukuk Dairesi 2013/19024 E. , 2013/17752 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davacının muris eşi ........’in sağlığında, kardeşi olan davalının ....019,39 TL’lik ... borcunu, geri ödemesi kaydıyla kapattığı, davacının bu durumu 2009/89 E.sayılı dosyanın yargılaması esnasında tanık beyanı ile öğrendiğini, bu nedenlerle ....019,39 TL bedelin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; davanın zamanaşımı ve taraf ehliyeti yönünden reddini istemiş, ... tarafından emekli işlemi iptal edilip yapılan ödemeler geri istenilince davalının, davacının murisinden her ikisinin ortak hesabından para çekilerek kuruma yatırılmasını talep ettiğini, kardeşinin de ....06.2006 tarihinde ortak hesaptaki paranın tamamını (....706 TL) çekerek borcu (....019 TL) kapattığını ve kalan ....700 TL’yi kızının düğün masrafı olarak davalıdan borç aldığını, ortak hesaptaki paranın aslında davalıya ait olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; ....07.2012 tarih ve 2011/406 E. 2012/303 K. sayılı ilamı ile verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizin ....01.2013 tarih 2012/22126 E. 2013/606 K. sayılı ilamı ile,
Davacının murisi .............’in dosyada mevcut veraset ilamına göre, davacı dışında mirasçısı olarak ... kızı mevcut olup, kızları olan ..... ve ...... yargılama esnasında davaya muvafakat ettiklerine ilişkin dilekçe vermişlerdir.
Dava konusu alacak, terekeye dahil olan bir alacak olduğundan, elbirliği mülkiyetine tabidir. Bu kapsamda diğer mirasçıların da muvafakatı alındığına göre, onların da davaya muvafakatı alınmakla tüm terekeye ilişkin hüküm kurulması gerekirken, sadece mirasçı eş olan davacı yönünden hüküm tesisi doğru değildir.
Bundan ayrı olarak, ilgili bankanın cevap yazısında; “sözkonusu hesabın münferiden açılmış olup, her birinin payı birbirine eşit ve her bir hesabın tamamı üzerinden münferiden tasarruf etme yetkisine sahip olduğu” bildirilmiştir. Müşterek hesapta bulunan “....706 TL’nin çekilerek aynı gün davalının ... borcu olan ....019,39 TL borcu ödenmiştir. Banka cevabına göre bankadan çekilen paranın yarısı (....853 TL) davacının murisine yarısı davalıya ait olup, bu durumda (....019,39 TL-8853 TL=....166,39 TL) ....166,39 TL’nin davacıların murisine ait olduğu gözetilmeden, hesaplamanın ...’ya ödenen miktar olan ....019,39 TL üzerinden yapılmak suretiyle alacağın eksik belirlenmesi de doğru değildir."" gerekçesi ile kararın davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, Dairemizin yukarıda anılan bozma ilamına uyulmasına karar verilmesinden sonra, davanın kısmen kabulü ile ....166,39 TL"nin temerrüd tarihi olan 02.....2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm itirazları yerinde değildir.
Mahkemece, her ne kadar Dairemizin yukarıda anılan bozma ilamına uyularak hüküm tesis edilmiş ise de, bozma ilamında belirtilen "tüm terekeye ilişkin hüküm kurulması gerekirken, sadece mirasçı eş olan davacı yönünden hüküm tesisi doğru değildir."" kısmına uyulmadığı, buna göre bozma ilamı gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmakta olup, bu nedenle bozma üzerine verilen karar uyulan bozma ilamına aykırı olmaktadır.
Hal böyle iken; mahkemece, yukarıda anılan Dairemizin bozma ilamına aykırı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun olmadığından, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.