3. Hukuk Dairesi 2013/15433 E. , 2013/17745 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen su abonelik sözleşmesinin kurulması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin maliki olduğu ... İli, ....İlçesi,... Mahallesi, ... Cad. ... Sok. ... Çalışanları Konut Yapı Kooperatifi sitesinde bulunan D blok 8.kat 16 nolu meskeni için davalı kuruma ferdi su aboneliği müracaatı sırasında müvekkilinden toplam 1.725,53 TL kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli tahsil edildiğini iddia ederek, kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli ödenmeksizin abonelik işleminin tesisini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde; davacının talebi hakkında yasal mevzuatın aradığı koşulların gerçekleşmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu taşınmazın yapı izin tarihinin İmar Kanununun geçici 11.maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra olduğu, iskan ruhsatının da bulunmadığı, gerek temelli gerekse geçici abonelik koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun Yapı kullanma izni başlıklı 30. maddesinde; "Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye... ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir" denilmektedir.Yine aynı kanunun Kullanma izni alınmamış yapılar başlıklı 31. maddesinde de; "İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar. Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir."hükmü bulunmaktadır.Açıklanan madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde yapı kullanma (iskan) izni verilmeyen veya alınmayan yapıların izin alınıncaya kadar belediye hizmetlerinden ve tesislerinden faydalanamıyacakları açıktır.
Hal böyle iken, yasa koyucu; ülkemizde, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış olup, buna rağmen yapı kullanma (iskan) izni alınmamış birçok yapının bulunması nedeniyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere, 3194 sayılı İmar Kanununa 5784 sayılı yasanın 25. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesi ile bir istisna getirmiştir. 26.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren bu madde; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon ve doğalgaz gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak, geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde, aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür." hükmünü ihtiva etmektedir.
Davacıya ait bağımsız bölümün yer aldığı binanın yapı kullanma (iskan ) izninin bulunmadığı taraflar arasında ihtilaf konusu değildir.
Dosya içerisinde bulunan davaya konu meskenin bulunduğu bina hakkında yapı (inşaat) ruhsatının 11.09.2008 tarihli olduğu ancak bu ruhsatın yenileme ruhsatı olduğu, ilk ruhsat tarihinin 10.07.1995 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davaya konu meskenin bulunduğu taşınmazın yapı (inşaat) ruhsat tarihi tam olarak araştırılıp saptanmalı, bundan sonra yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar ışığında hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.