12. Ceza Dairesi 2019/12821 E. , 2021/6764 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki ilçe belediyesine ait otomobil ile içinde belediye başkanı, koruma görevlisi ve halkla ilişkiler müdürü olduğu halde, gündüz vakti, ...-... devlet yolunda seyir halinde iken, ışık kontrollü dört yönlü kavşağa geldiğinde, seyrine göre sağ taraftan kavşağa giren katılan ... idaresindeki otomobil ile kavşak içinde tam kusurlu olarak çarpıştığı, katılan idaresindeki otomobilin takla attığı ve otomobil içindeki bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde, bir kişinini hayati tehlike geçirecek, yüzde sabit iz kalacak ve kemik kırığının hayati fonksiyonlarına etkisi ağır (5) olacak şekilde, üçüncü kişinin ise yine hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı olayda;
Her ne kadar trafik polisleri tarafından tutulan kaza tespit tutanağında, sanığın seyir yönüne doğru olan trafik ışıklarından sarı ve kırmızı ışığın aynı anda yanması nedeni ile ışıkların arızalı olduğu ve kırmızı ışıkta geçenin belirlenemediği belirtilmiş ise de; jandarmaya ait kamera görüntülerinin trafik polisi bilirkişi ... tarafından incelenmesi neticesinde, ışıkların arızalı olmadığı anlaşılmış, sanık ve aracında bulunan üç kişinin de tanık olarak alınan ifadelerinde, ışıkların arızalı olmadığı şeklinde ifade vermeleri karşısında, mahkemenin ışıklarda arıza olmadığına dair kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Sanık ve katılan sürücünün her ikisinin de yeşil ışık yanması ile birlikte kavşağa girdikleri iddiası karşısında; soruşturma aşamasında trafik polisi bilirkişi tarafından ışıkların yanma sırası ve süresi ile jandarma komutanlığına ait güvenlik kamerası görüntülerini içeren CD"nin incelenmesi neticesinde düzenlenen 15.01.2015 tarihli bilirkişi raporu ile Karayolları Genel Müdürlüğü 2. Bölge Müdürlüğünün kazanın meydana geldiği tarihten sonra sinyalizasyon sisteminin programında herhangi bir değişiklik yapılmadığı, sinyalizasyon sisteminin çalışma şeklini gösteren faz diagramını mahkemeye göndermesi bilgilerinin de bilirkişilere verilmesi sonucu kovuşturma aşamasında alınan 10.06.2015 tarihli bilirkişi raporu ile yine kovuşturma aşamasında trafik polisi bilirkişi ... ile birlikte keşif yapılması sonucu alınan 14.07.2015 tarihli raporların birbirini teyit ettiği, herhangi bir çelişkinin bulunmadığı ve sanığın kırmızı ışık ihlali yaptığı, diğer sürücü Bedrettinin kusuru bulunmadığı sonucuna varıldığı, tarafsız kamu tanığı ..."ün soruşturma ve kovuşturma aşamalarında verdiği ifadelerinde özetle “...hatırladığım kadarı ile biz kırmızı ışıkta dururken ... yönünden gelen araçlar da durur vaziyette idi. Ancak sol şerit boştu. Ben bu sırada ... istikametinden ... istikametine doğru bir aracın hızla ışığa yaklaştığını farkettim. Önünde resmi araçlarda olan yanıp sönen ışıklar olduğu için dikkatimi çekti. Bu araç sol şeritten durmayıp geçti. Hızı yüksekti ve durmadı. Ben kırmızı aracın (katılan sürücünün) ışıkta durduğunu hatırlıyorum...” şeklindeki ifadesi karşısında; sanığın kırmızı ışık ihlali yaparak kavşağa girdiği yönündeki mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamedeki Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından kusur durumuna ilişkin rapor aldırılması ve cezanın fazla olduğu ile güvenlik tedbirine hükmedilmemesi gerektiği yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin Karayolları 2. Bölge Müdürlüğünce mahkemeye gönderilen sinyalizasyon sisteminin bilirkişiler tarafından olaya doğru uygulanmadığına, jandarmaya ait kamera görüntülerinin yeterince incelenmediğine, katılan sürücünün tali yoldan ve kırmızı ışık ihlali yaparak kavşağa girmesi nedeni ile tam kusurlu olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 12.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.