23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/7652 Karar No: 2016/3672 Karar Tarihi: 29.03.2016
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7652 Esas 2016/3672 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/7652 E. , 2016/3672 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Sahtecilik için TCK"nın 204/1, 53. uyarınca 3 yıl hapis cezası Nitelikli dolandırıcılık için TCK"nın 158/1-f-son, 52/2-4, 53 gereği 4 yıl hapis ve 80.000 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın satın aldığı ayakkabıların karşılığında katılana sahte çek vererek haksız menfat elde ettiği iddia edilen olayda; 1)Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme dair temyiz taleplerinin incelenmesinde; Tüm dosya kapsamına göre; sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği sabit olduğundan mahkemece hükmolunan mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine "TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2)Dolandırıcılık suçundan kurulan hükme dair temyiz taleplerinin incelenmesinde; Katılanın mahkemede "" ..."ya ayakkabı verdim, daha önceden bana yaklaşık 30.000 TL borcu vardı bu borca karşılık suça konu çeki verdi."" şeklindeki beyanı ve sanığın savunmasında katılan ... ile alışverişinin olmadığını beyan etmesi ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde menfaat, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı gözetilerek; maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılabilmesi açısından suça konu çekin hangi alışveriş ya da borç için verildiği ve bu alım satıma ilişkin kanıt olabilecek fatura ve belgelerin bulunup bulunmadığı hususu araştırılıp elde edilen deliller karar yerinde bu kapsamda tartışılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.