Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12212
Karar No: 2015/14948
Karar Tarihi: 14.09.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/12212 Esas 2015/14948 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/12212 E.  ,  2015/14948 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi

    Dava, 5510 sayılı Kanunun 56. ve 96. maddelerine istinaden yapılan Kurum işleminin iptali ile kesilen aylıkların yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Hakkında verilen boşanma kararı 01.04.2003 tarihinde kesinleşen davacıya, yaşamını yitiren ve 506 sayılı Kanunun hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm (yetim) aylığının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca 22.10.2008 tarihi itibarıyla kesilerek, 22.10.2008-21.03.2012 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuku işlemi tesis edildiği anlaşılmaktadır.
    506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlarda yer almamakla birlikte ilk kez 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Gelir ve aylık bağlanmayacak haller” başlığını taşıyan 56"ncı maddesinin ikinci (son) fıkrasında düzenlenen davanın yasal dayanağı niteliğindeki norm 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş, fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96"ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Öncelikle belirtilmelidir ki, inceleme konusu hükmün Anayasa"ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle yapılan başvurunun, Anayasa Mahkemesi"nin 15.12.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 28.04.2011 gün ve 2009/86 Esas – 2011/70 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, dolayısıyla iptal edilmeyen fıkranın yürürlükte olduğu belirgindir.
    Fıkra, oldukça sade biçimde kaleme alınmış, madde başlığında “bağlanmayacak” sözcüğüne yer verildikten sonra fıkra metninde “bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir” ibareleri kullanılmış, böylelikle, daha önceki sosyal güvenlik kanunlarında yer almayan, boşanılan eşle fiilen (eylemli olarak) birlikte yaşama olgusu, gelir/aylık kesme nedeni olarak düzenlendiği gibi, eylemli olarak birlikte yaşama, aynı zamanda gelir/aylık bağlama engeli olarak da benimsenmiştir. Burada, eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun/durumunun tanımlanması, hukuki sınır ve çerçevesinin çizilip ortaya konulması önem arz etmektedir. Taraflar arasında hangi hukuki sebep ve maddi vakıaya dayanmış olursa olsun sona ermiş evlilik birliğinin hak ve yükümlülüklerinin sürdürüldüğü beraberlikler veya kesinleşmiş yargı kararına bağlı olarak gerçekleşmiş boşanmanın var olan/olası sonuçlarını ortadan kaldırıcı/giderici nitelikteki birliktelikler madde kapsamında değerlendirilmeli, ortak çocuk/çocuklar yönünden, boşanma kararına bağlanan veya bağlanmayan kişisel ilişkilerin yürütülmesini sağlamaya yönelik olarak, eşlerin belirli aralıklarda ve günlerde zorunlu şekilde bir araya gelmeleri durumunda ise kanun koyucunun bu türden ilişkinin varlığının gelir/aylık bağlanmaması veya kesilmesi nedeni olarak öngörmediği kabul edilmeli, boşanılan eşle kurulan/yürütülen ilişkinin, eylemli olarak birlikte yaşama kavramı kapsamında yer alıp almadığı dikkatlice irdelenerek saptama yapılmalıdır.
    Gelirin/aylığın kesilme tarihi ile Kurumun geri alım (istirdat) hakkının kapsamına ilişkin olarak; eylemli birlikte yaşama olgusunun gerçekleşme/başlama tarihi esas alınarak bu tarih itibarıyla gelir/aylık kesme veya iptal işlemi tesis edilip ilgiliye, anılan tarihten itibaren yapılan ödemeler yasal dayanaktan yoksun/yersiz kabul edilmeli, ancak, söz konusu madde 01.10.2008 günü yürürlüğe girdiğinden, eylemli birliktelik daha önce başlamış olsa dahi maddenin yürürlük günü öncesine gidilmemeli, başka bir anlatımla 01.10.2008 tarihi öncesine ilişkin borç tahakkuku söz konusu olmamalı, böylelikle açıklığa kavuşturulacak yersiz ödeme dönemine ilişkin olarak 5510 sayılı Kanunun 96"ncı maddesine göre uygulama yapılmalıdır. İnceleme konusu 56"ncı maddede, “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle” ibareleri yer aldığından, birden fazla evlilik ve doğal olarak birden fazla boşanmanın gerçekleşmiş olması durumunda, boşanılan herhangi bir eşle eylemli olarak birlikte yaşama durumunda madde hükmünün uygulanacağı gözetilmelidir.
    Sonuç olarak; 5510 sayılı Kanunun 56"ncı maddesinin ikinci fıkrasına dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu aşamada, ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere, 01.02.2012 tarihli ve 2012/8 sayılı sosyal güvenlik denetmeninin hazırlamış olduğu rapora göre; davacının ikamet ettiği evin bahçe kapısının önünde boşanılan eş ... ile karşılaşıldığı ve cevaben bulunma nedeninin hayatın olağan akışına uygun düşmediği gibi ..."ın evi çevreden sorulduğunda davacının konutunun gösterildiği, sistemde kayıtlı bulunan davacı ve boşanılan eşin adreslerinin aynı yer olup olmadığının tespiti hususunda Iğdır Belediye Başkanlığına yazılan müzekkere cevabında adreslerin aynı yer olup kapı nolarının (no:5/ no:7) farklı olduğunun bildirildiği, nüfus müdürlüğü kayıtlarına göre adres kayıtlarının beyanla 06.03.2007 tarihinde sisteme yüklendiği, İlçe Seçim Kurulu yazısında da aynı adreste oy kullandıklarının görüldüğü, yine 2011 yılında ilgili davacı ve boşanılan eş hakkında yürütülen soruşturma kapsamında ... Komutanlığı tarafından aynı yıl Mart ayında gece 22:00 da konutta yapılan arama sonucu tanzim edilen tutanakta kapıyı davacının açtığı, ..."ın içeride odadan çıktığı, aynı odada bay bayan kıyafetleri ile tespit edildiği üzere davacının fotoğrafının bulunduğu, yine aynı yıl Şubat ayında muvazaalı birlikte olunduğu ihbarı üzerine ... ekipleri tarafından davacının konutuna gidildiğinde kapıyı bu kez boşanılan eş ..."ın açtığı, aramalara esas soruşturma kapsamında davacı ve boşanılan eş ..."ın şüpheli sıfatıyla alınan beyanlarının tamamen farklı yönde olup, örtüşmediği öyleki fiili birliktelik iddiasının güçlendiği, bunun dışında davalı ... Başkanlığının talebi sonucu Nisan 2011 yılında ... tarafından tanzim edilen araştırma tutanağında davacının boşandığından beri eş ile birlikte yaşadığı, ölüm aylığı almak amacıyla boşandıklarının tespit edildiği hususları birlikte dikkate alınarak 5510 sayılı Yasanın 56 ve 96. maddelerine göre, ölüm aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin yerinde olduğu, burada davanın reddi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi