(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2012/27744 E. , 2013/22620 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı ve davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat ... geldi, karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat olduğunu, davalılar ile taşınmazlarına kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili amacıyla 25.02.2003 tarihili vekalet ücret sözleşmesi düzenlediğini, bu kapsamda davalılara vekaleten ... Asliye Hukuk mahkemelerinde birçok davalar açtığını, avukat olarak görevlerini yerine getirmesine rağmen davalıların kendisini haksız olarak azlettiğini,sözleşmede dava değerinin ve avukatlık ücretinin kararlaştırılmasına rağmen davalıların kararlaştırılmış olan ve hak etmiş olduğu vekalet ücretini ödemediklerini ileri sürerek, şimdilik 15.000.00 TL avukatlık ücretinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, azlin söz konusu olmadığını, davacının açtığı dava sonucunda kısmen kabul kararı verildiğini, sözleşmeye konu taşınmazın değerinin tamamının hak edilmediği halde davacının taşınmazın toplam değeri üzerinden ücret talep ettiğini, davada ret edilen kısım için ücreti vekalet talebinin yersiz olduğunu, davacının hak ettiği vekalet ücretini aldığını ve avukatlık sözleşmesindeki ücret hükümlerinin geçersiz olduğunu savunarak haksız davanın reddine dilemiştir.
Mahkemece, davacının sözleşme gereklerini yerine getirdiği ve azlin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinden bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalıları dava dışı Belediye Başkanlığına karşı açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davaları ve ecrimisil davasında vekil olarak temsil ettiğini, görevini eksiksiz ve özenle yapmasına rağmen haksız olarak azledildiğini, hak ettiği ücretin ödenmediği ve aralarındaki sözleşme gereğince belirlenen ücrete hak kazandığı iddiasıyla eldeki davayı açmıştır. Davalılar, haksız azlin söz konusu olmadığını, davacıya kazandığı dava değeri üzerinden hak ettiği ücretin ödendiğini ve taşınmazın tam değeri üzerinden ücret talep edilmeyeceğini savunmuştur. Mahkemece, davacının haksız azil edildiği ve taşınmazın sözleşmeyle tespit edilen değerinin % 10 oranında vekalet ücretine hak kazandığı açıklanarak davanın kabulüne ve 230.000.00 TL vekalet ücretinin tahsiline karar verilmiştir. Davalıların verdikleri vekaletnamelerle davacıyı avukat olarak görevlendirdiği, davacı avukatın davalılar adına kayıtlı taşınmaza kamulaştırmasız el atılması nedeniyle ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/393 Esas sayılı dosyasında dava dışı Belediye"ye dava açarak davalıları vekil olarak temsil ettiği ve aynı taşınmaz için ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/188 esas sayılı dosyasında kamulaştırmasız el atma nedeniyle 2.894.750.00 TL değerinde dava açarak davalıları vekil olarak temsil ettiği ayrıca aynı taşınmaz için ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/239 esas sayılı dosyasında ecrimisil davası açtığı ve bu dosyada yargılama devam ederken davalıların noterden gönderdikleri ihtarname ile avukatlık ücret sözleşmesinde kararlaştırılan işlerin bitmesi nedeniyle sözleşmenin sona erdiğini ve yeni davalar açılmaması hususunu davacıya bildirdiklerini, bunun üzerine davacının bildirimin haksız olarak azledildiği iddiası ile eldeki davayı açtığı anlaşılmakta olup, bu hususlar taraflar ve mahkemenin de kabulündedir. BK"nun 390/2"inci maddesi gereğince vekil müvekkile karşı vekaleti hüsnü ifa ile mükelleftir. Avukatlık Kanununun 34. maddesi gereğince de avukatlar yüklendikleri görevleri özen doğruluk ve onur içinde yerine getirmekle yükümlüdürler. Azlin haklı olup olmadığının belirlenmesi avukatın anılan yasalarda tanımlanan sadakat ve özen borcunu gereği gibi yerine getirip getirmediğinin araştırılmasını gerektir. Davacı avukat, taraflarca imzalanan sözleşme ve düzenlenen vekaletnameler gereğince davalılar adına davalar
açıp işini özen ve doğrulukla yerine getirmiştir. Davalıların davacı avukatın görevini gereği gibi ve özenle yerine getirmediği yönünde iddiaları bulunmadığı gibi davalılar dosyaya bu yönde delil de sunmamışlardır. Bu durumda iş sahiplerinin davacı avukatı azletmelerinin haklı nedenlere dayanmadığı ve davacının haksız olarak azledildiği kabul edilerek alacağı ücretin buna göre hesaplanması gerekir. Avukatlık Kanunu"nun 174/2 maddesinin "Avukatın haksız azli halinde ücretin tamamı verilir" hükmü ve 164/4. maddesinde “…Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.” hükmü düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu hükümlere göre davacı avukatın iş sahiplerinden akdi ilişki nedeniyle müstehak olduğu ücret taraflar arasındaki avukatlık sözleşmesinde belirlenen miktar kadardır. Taraflar arasında avukatlık ücreti hususunda 25.02.2003 tarihli yazılı sözleşme yapılmış olup bu sözleşmenin ikinci maddesinde "Avukatlık ücreti dava sonunda tahsil edilecek paranın %20 si oranında olup KDV dahildir." hükmü ve beşinci maddesinde "Dava sonunda gayrımenkulün otopark alanından çıkarılması ve imarın verilmesi hususu gündeme gelirse, müvekkillerin söz konusu gayrımenkule verilecek imar izni ile elde edilecek değerin %10 u avukata, arsa ortağı olarak intikal ettirilip, hissesi oranında yapılan inşaattan pay veya arsanın satılması halinde %10 hakkı nakit olarak verilecektir" hükmü düzenlenmiştir. Tarafların imzalamış olduğu bu sözleşme geçerli olmakla birlikte sözleşmenin ücrete ilişkin kısımları, ücretin belirsiz olması ve hasılı davaya iştirak niteliğinde bulunması nedeniyle geçersizdir. Sözleşmenin ücrete ilişkin kısımları geçersiz olduğundan davacının hak edeceği ücret, asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olacaktır. Her ne kadar avukatlık ücret sözleşmesinde taşınmazın değeri 2.400.000.00 TL olarak tespit edilmiş ise de davacının açtığı ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/393 Esas sayılı dosyası ve ... 2. Asliye
Hukuk Mahkemesinin 2008/188 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın el atılan kısmının değerinin 201.210.00 TL olduğu ve bu davalar sonucunda davacının davalılar lehine kazandığı paranın 201.210.00 TL olduğu sabit olup bu miktar üzerinden yukarıda açıklanan şekilde vekalet ücreti hesaplanması gerekir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında taşınmazın sözleşmede kararlaştırılan değeri olan 2.400.000.00 TL veya ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/188 esas sayılı dosyasında harca esas değer olarak bildirilen 2.894.750.00 TL üzerinden vekalet ücreti hesaplanması mümkün değildir. Hal böyle olunca; mahkemece, bilirkişilerden yukarıda açıklanan şekilde vekalet ücreti hesaplamasını ve davalılar tarafından yapılan ödemeleri içeren ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 3.15 TL kalan harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan 21.15 TL. temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.