Esas No: 2021/11149
Karar No: 2022/3044
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11149 Esas 2022/3044 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/11149 E. , 2022/3044 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
DAVALILAR : Hazine, Orman İdaresi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olup, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez Bölge Adliye Mahkemesi kararının Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.03.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü, temyiz eden davacı vekili Av. ... ve Av. ... ile karşı taraftan Hazine vekili Av. ... ve Kanlıca Orman İşletme Müdürlüğü vekili Av.... ... katılımıyla duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... ... Elemanları İnş. Servis Yönt. Hizmt. San. Tic. Ltd. vekili, dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın da içinde yer aldığı ... ili ... ilçesi ... ... Çavuşbaşı Mevkiinde kain, 16 pafta 37 ada 3 parsel sayılı 2.171.438 m² lik çiftlik arazisinin müvekkili şirket tarafından 21.12.1954 tarihinde dava dışı eski malik ... ... ...'den bedeli karşılığı satın alındığını ve ... Tapu Sicil Müdürlüğünde müvekkili şirket adına devir ve temlik işlemleri yaptırıldığını, müvekkili şirketin o tarihlerdeki adının Türk ... ... Sosyetesi olduğunu, öncelikle ... İlçesi sınırları içerisinde bulunan ve ... Çiftliği olarak bilinen taşınmazın başlangıçtan itibaren oluşum tapu tesisi ve revizyonlarını kısaca hatırlatmak da yarar gördüklerini, taşınmazın ... Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 04.11.1942 tarih ve 1941/938 Esas, 1942/648 Karar sayılı ilamında kök tapu kaydı olarak 24 Cemazüyülevvel 1289 ve 18.07.1288 tarihli tapu kaydı olarak gösterilen ve zabıt kaydında geldi kaydı olarak Mart 325 tarihli 4373 mu.nolu cilt 3 sayfa 28 sıra 21 ve 08.02.1941 tarihli cilt 6 sayfa 3 sıra 1 ve 16.05.1945 tarihli cilt 6 sayfa 136 sıra 7 de kayıtlı ... Çiftliği olarak bilinen bu taşınmazın müvekkilinin şirket tarafından satın alınmadan önce 06.09.1940 tarihinde 3 nolu orman tahdid komisyonu tarafından yapılan orman tahdidi sırasında devlet ormanı olarak sınırlandırıldığını, taşınmazın o zaman ki maliklerinden ... ... ... tarafından, Orman Genel Müdürlüğüne karşı sınırlamaya itiraz davası açıldığını ve ... Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 04.11.1942 tarih ve 1941/938 Esas, 1942/648 Karar sayılı kararıyla müddeialeyhin tahdid şeklinde tecelli eden müdahalesinin müddei hissesine hasren men'ine ve bu husustaki zaptın iptaline karar verildiğini, bu hükmün ... 1. Hukuk Dairesinin 23.10.1945 tarih ve 1945/2813 Esas, 1945/4418 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiğini, bu kesinleşmiş hükmün, dava konusu 16 pafta 37 ada 58 parsel sayılı taşınmazı da kapsar şekilde verilmiş olduğunu, 06.09.1940 tarihinde 3 nolu Orman Tahdid Komisyonu tarafından 3116 sayılı Yasa gereğince yapılan orman tahdidine ilişkin zaptın iptaline karar verildiğini ve ana taşınmazın orman olmaktan çıkarıldığını, daha sonra 1950 yılında 2613 sayılı Yasa'ya istinaden yapılan kadastro çalışması sonucunda, ana taşınmazın 16.05.1945 tarihli cilt 6 sayfa 136 sıra 7 nolu zabıt kaydına dayanılarak Maa müştemilat Tepeseki Çiftliği vasfı ve 2017/1438 ha olarak 37 ada 3 parsel numarasıyla ... ... ... adına 09.10.1952 tarihinde tapu kütüğüne tescil edildiğini, bu taşınmazın müvekkili şirket tarafından 21.12.1954 tarihinde tapudan satın alındığını, başlangıçtan itibaren oluşum tapu tesis ve revizyonları ile kesinleşmiş mahkeme kararları ve kadastro tutanaklarının, dava konusu taşınmazın başlangıçtan beri hiçbir zaman devlet ormanı olmadığını kesin olarak kanıtladığını, müvekkili şirketin ... Çiftliği olarak bilinen taşınmazı tapudan satın almasından önce söz konusu taşınmazın devlet ormanı olmadığının kesinleşmiş mahkeme kararı ve tapu kayıtları ile sabit bulunduğunu, bu durumda müvekkili şirketin 2.171.438 m² yüzölçümündeki çiftlik arazisini 21.12.1954 tarihinde tapu sicil müdürlüğünde devir ve temlik aldığında söz konusu taşınmazın çiftlik arazisi olduğunun, hem devletin resmi tapu kayıtlarında ve hem de orman tahdidini iptal eden ve 1945 yılında kesinleşen devletin bağımsız mahkemelerine ait kesinleşmiş kararı ile sabit olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu taşınmazı hem resmi tapu kaydına ve hem de kesinleşmiş mahkeme kararına yani devlete güvenerek satın aldığını, ancak kesinleşmiş mahkeme kararında ve tapu kaydında çiflik arazisi olan taşınmazda 1980 yılında 1 nolu orman kadastro komisyonunca yapılan orman kadastrosunda 300.000 m²'lik kısmın müvekkili şirkete ait özel orman, 1.673.688 m²' lik kısmın devlet ormanı, 194.610 m²' lik kısmın ise orman sayılmayan alan olarak tahdit edildiğini, 1980 yılında 1 nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapılan orman kadastrosu işlemi ile İSKİ ve Karayolları tarafından yapılan kamulaştırma işlemleri sonucunda 2.171.438,00 m² yüzölçümlü 16 pafta 37 ada 3 parsel sayılı taşınmazın çeşitli tarihlerde ifraz gördüğünü, toplam 2.171.438,00 m² şeklini aldığını, mülkiyet hakkının Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 35. maddesi hükmü ile güvence altına alındığını belirterek, davalıların öncelikle kesinleşmiş yargı kararlarına ve tapu kayıtlarına aykırı ve haksız olarak mülkiyetini devraldığı ... İli ... İlçesi ... Çavuşbaşı mevkiinde kain 16 pafta 37 ada 58 parsel sayılı taşınmazın 1.322.194 m² yüzölçümlü bölümünün Hazine adına olan tapu kaydının iptali ve müvekkil şirket adına tesciline, bu talebin kabul edilmemesi halinde müvekkili şirketin bu taşınmazın mülkiyetinden haksız olarak mahrum bırakılmasından doğan zararın karşılığı olarak fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile 396.658.200 TL alacağın / tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının davasının zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hükmün, davacı vekilli tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince, davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve ... bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 37 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluşan 37 ada 58 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde TMK’nin 1007. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir
Dosyanın incelenmesinden, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1940 yılında 3116 sayılı Kanuna göre ilk orman tahdidinin yapıldığı ve bu çalışmada, taşınmazın olduğu yerin devlet ormanı olarak sınırlandırıldığı, taşınmazın o zamanki maliklerinin ... ... ... tarafından açılan dava sonucu, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1941/938 Esas, 1942/648 Karar sayılı ilamıyla, tapu kaydı kapsamında kalan yer için orman tahdidinin iptaline karar verildiği ve bu kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, daha sonra yörede 1950 yılında 2613 sayılı Kanuna göre yapılan kadastro çalışmaları sırasında, 37 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına dayanılarak 217 he 1438 metrekare yüzölçümü ve "Maa Müştemilat Tepeseki Çiftliği" vasfıyla ... ... ... adına tespit ve tescil edildiği, 1954 tarihinde davacı Türk ... ... Sosyetesi adındaki şirkete satıldığı, 1 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 1980 yılında yapılan orman kadastro çalışmaları sırasında 37 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 30.000 hektarlık kısmının ... Şirketine ait özel orman olarak tahdit edildiği, 167.3688 hektarlık kısmının devlet ormanı olarak, 19.7750 hektarlık kısmının ise orman sayılmayan yer olarak sınırlandırıldığı, devlet ormanı olarak tahdit edilen kısmın iptali için davacı şirket tarafından dava açıldığı, ... Kadastro Mahkemesinin 1988/44 Esas, 1989/251 Karar sayılı ilamıyla, bu yerlerin 4785 sayılı Yasa ile devletleştirildiği, bu nedenle iadeye tabi ormanlardan olmadığı, orman tahdit sınırları dışına çıkarılmadığı ve çıkarılmaması gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verildiği, kararın 25.10.1990 tarihinde ... denetiminden geçerek kesinleştiği, 1 nolu Orman Kadastro Komisyonunca orman sayılmayan alan olarak tahdit edilen ve 3 parçadan oluşan kısım için Orman Genel Müdürlüğünce, ... Kadastro Mahkemesinin 1989/35 Esas, 1989/34 Karar sayılı dosyası ile dava açıldığı, yerin 1, 2 ve 3 numaralı alanlara ayrıldığı 3 numaralı alanın orman olmayıp kültür arazisi olması nedeniyle Hazine adına tesciline karar verildiği, 1 ve 2 nolu parsellerin ise orman olarak Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın 20.12.1990 tarihinde yine ... denetiminden geçerek kesinleştiği, bilahare, dava konusu 37 ada 58 parsel sayılı taşınmazın orman alanı olduğu yönünde kesin hüküm oluşarak 29.01.1991 tarihinde Hazine adına kayıt edildiği, davacı şirket tarafından 10.03.1997 tarihinde, 1988/44 Esas sayılı dosyada Mahkeme kararının iade-i muhakeme suretiyle kaldırılması ve 1.673.688 m² taşınmazın devlet ormanı olarak yapılan sınırlandırılmasının iptali istenmiş ise de ... Kadastro Mahkemesinin 23.02.1999 tarih ve 1997/3 Esas, 1997/2 Karar sayılı, bu istemin reddine ilişkin kararının, ... denetiminden geçerek 02.11.2000 tarihinde kesinleştiği, bu kez davacı şirket tarafından dava konusu 37 ada 58 parsel sayılı taşınmazın kısmen tapusunun iptali ile adına tescili, olmadığı takdirde bedelinin tazmini talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu 37 ada 3 parsel sayılı taşınmaz, davacı şirket adına kayıtlı iken, 1984 -1986 yıllarında yapılan kamulaştırmalar nedeniyle ifrazlar görerek 37 ada 49, 56, 57, 58, 59, 72, 73, 74ve 75 parsellere gitmiş olup, bunlardan 49 parsel kamulaştırma sonucu İSKİ adına, 57, 59 parseller kamulaştırma sonucu KGM adına, 72 parsel ... ... A.Ş. adına (Kadastro Mahkemesinin 1989/33 Esas, 1989/34 Karar sayılı ilamına konu 3 numaralı taşınmaz olup ... ... tarafından Hazineye karşı açılan dava sonucu tescil edilmiştir) 73, 74, 75 parsel sayılı taşınmazlar ise özel orman vasfı ile davacı şirket adına hükmen tapuya tescil edilmişlerdir.
Müfrez 37 ada 56 parsel 13.6280 hektar yüzölçümü ile, 37 ada 58 parsel ise 1.849.528 hektar yüzölçümü ile 05.09.1986 tarihli 1799 yevmiye nolu ifraz işlemi ile “maa müştemilat Tepeseki Çiftliği” vasfı ile davacı şirket adına tescil edilmişken, sonra 29.01.1991 tarihli 156 yevmiye numaralı işlemle Hazine adına hükmen orman vasfı ile tescil edilmiştir. Müfrez 37 ada 58 parselin yüzölçümü 14.06.2000 tarihli 2012 yevmiye numaralı işlemle 1.457.791 hektar olarak düzeltilmiştir.
Dava konusu 37 ada 58 parsel sayılı taşınmaz, davacı şirket adına tapuda kayıtlı iken Hazine adına hükmen orman olarak tesciline dayanak işlem ... Kadastro Mahkemesinin 1988/44 Esas, 1988/251 Karar sayılı kararı olup, aslında bu kararda, dava konusu taşınmazın davacı adına olan tapusunun iptaline ilişkin bir hüküm kurulmamıştır. ... Kadastro Mahkemesinin 1988/44 Esas, 1988/251 Karar sayılı dava dosyasındaki uyuşmazlığın konusu, orman kadastrosuna itiraz olup, bu dosyada davacı şirketin davası reddedilmekle yetinilmiş ama tescil hükmü kurulmamış ise de, taşınmazın orman olarak sınırlandırılan kısmına ilişkin davacı şirketce açılan dava reddedilerek ... Kadastro Mahkemesinin 12.10.1989 tarihli ve 1988/44 Esas, 1988/251 Karar sayılı kararının kesinleştiği 25.10.1990 tarihinde mülkiyet ihtilafının sona erdiği anlaşılmakla, davacının tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacının dava dilekçesinde, terditli olarak ve TMK’nin 1007. maddesine dayanarak talep ettiği tazminat talebi bakımından ise; her ne kadar Mahkemece, davacının talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, konuya ilişkin güncel ... ve Anayasa Mahkemesi kararları değerlendirilmeden hüküm kurulmuştur. TMK'nin 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren TBK 125. md. (eski 146. md.) göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir. Ancak; Anayasa Mahkemesinin 29.09.2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2014/6673 başvuru nolu 25.07.2017 tarihli ... kararı ve ... Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararı nazara alındığında, Hukuk Genel Kurulu kararıyla TMK' nin 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup, HGK karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından makul süre içinde TMK'nin 1007. maddesine dayanılarak dava açılması gerekir.
Buna göre, Anayasa Mahkemesinin 25.07.2017 tarih ve 2014/6673 Kararı gereği, 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolmuş bulunan eldeki davanın, ... Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarihli kararından yaklaşık 10 ay sonra, 06.09.2010 tarihinde açıldığı dikkate alındığında; Mahkemece, 18.11.2009 tarihinden itibaren oluşan iç hukuk yolu itibariyle, eldeki davanın makul süre içinde açıldığı kabul edilerek, işin esasına girilip, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, tazminat talebinin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararının 6100 sayılı HMK'nin 373/1 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK'nin 373/1. maddesi gereği kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi (37.) Hukuk Dairesine, dosyanın ise İlk Derece Mahkemesi ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, ... duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 3.815,00 TL avukatlık ücretinin davalı Hazineden alınarak ... duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 29.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.