MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıların muris ...’ın mirasçıları olduklarını, ödenmeyen üyelik aidatı, katkı payları ve gecikme bedellerinin ödenmediğini ve icra takibi başlattıklarını, takibe itiraz edildiğini, itirazın iptaline,%20 icra inkar tazminatı ile mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., diğer mirasçılara dava açılmadığını, kooperatifin amacının gerçekleşmesine rağmen site işletme kooperatifi kurulduğunu, davacının hizmetlerinden yararlanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, diğer mirasçılara dava açılmadığını, kooperatifin amacının gerçekleşmesine rağmen site işletme kooperatifi kurulduğunu, davacının hizmetlerinden yararlanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; kooperatif ortağı ...’ın vefat ettiği, vefat tarihinden itibaren 3 ay içinde kooperatif nezdinde mirasçıları arasında temsilci belirlenmemiş olması nedeniyle kooperatif ana sözleşmesine göre mirasçıların ortaklıktan çıkarılması ve çıkma payının ödenmesi gerektiği, davalılardan aidat ve katılım payı talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu" nun 14. maddesi ile ortağın ölümü ile ortaklık sıfatının sona ereceği, anasözleşmede gösterilecek şartlarla ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmalarının sağlanabileceği hükme bağlanmıştır. Kooperatifin, üyesinin ölümünü haber aldıktan sonra mirasçılarına murislerinin kooperatifte üyeliğinin bulunduğunu bildiren bir ihtar göndermesi ve mirasçıların talepleri doğrultusunda hareket etmesi gerekir. Davacının kooperatif üyeliğini sona erdirmeye yönelik bir amacının olmadığı, mirasçılarında bu şekilde bir kabulleri olmadığına göre üyeliğin olduğuna yönelik sonuca varılması gerekir. Bu nedenle mahkeme gerekçesinde isabet görülmemiştir. Ancak, iştirak halinde mülkiyette kooperatifin açmış
olduğu davayı murisin tüm mirasçılarına yöneltmesi gerekmektedir. Talep edilen alacak bölünebilir olsa dahi ya mirasçıların tümüne dava açılmalı ya da temsilci atanarak takip yapılmalıdır. İcra takibinin tüm mirasçılara karşı yapılmadığı, MK’nın 701/2 maddesi gereğince elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygın olduğundan ortaklardan sadece biri aleyhine murisin borcundan dolayı takip imkanı bulunmamaktadır. Mahkemece davanın usulden reddi gerekirken esasına girilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda, mahkemece, davanın yukarıda açıklanan gerekçeler ile usulden reddi gerekirken, aynı sonuca yazılı gerekçelerle varılması isabetsiz olup, kararın davacı yararına bozulması gerekmiş ise de; sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK"nın 438/son maddesi gereğince gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm fıkrası da değiştirilerek ve aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının gerekçesi değiştirilerek ve (HÜKÜM) bölümünün 1. bendindeki "Davanın" ibaresinden sonra "HMK"nın 114/1-h ve 115/2. maddesi uyarınca usulden" ibaresi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.