Esas No: 2021/11797
Karar No: 2022/3002
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11797 Esas 2022/3002 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, dava konusu taşınmazın tescili için açılan davanın reddine karar vermiş ancak bu karar Yargıtay tarafından bozulmuştur. Yargıtay kararında, komşu taşınmazların tesbit tutanağı ve kadastro paftası gibi belgelerin getirtilmemesi nedeniyle eksik inceleme ve araştırma yapıldığı belirtilmiştir. Yeniden yapılan inceleme sonucunda, taşınmazın hem Hazine adına tescilli hem de davacı tarafından tescil dilen bölümleri içinde kaldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, davacının dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ancak yazılı gerekçeler ile davanın reddine karar verildiği belirtilmiştir. Bu nedenle kararın gerekçe kısmı düzeltildikten sonra onanmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 438/son ve 440/I maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : Hazine, Orman İdaresi, ...
DAVA TÜRÜ : Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Mahkemenin verdiği önceki tarihli karar ... tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; ''Mahkemece, çekişmeli taşınmaza ilişkin olarak zilyetlik şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği ancak dava konusu taşınmaz komşu parseller ile birlikte gösterilmemiş, komşu taşınmazların tesbit tutanağı, dava dosyaları getirtilmemiş olup, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamayacağı, bu nedenle, mahkemece, 2072 ve 1972 parsel sayılı taşınmazları da gösterir orijinal kadastro paftası getirtilerek, yakın çevresindeki komşu parsellerin tesbit tutanakları, varsa dayanağı belgeleri, dava sonucu oluşmuş iseler dava dosyaları getirtilerek önceki bilirkişiler dışında bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, tescil davası ile oluştuğu anlaşılan 2072 ve 1972 parsel sayılı taşınmazların tescil dava dosyaları uygulanarak, dava konusu taşınmazın tapu siciline tescil edilen 1972 ve 2072 parsel sınırları içinde kalıp kalmadığı belirlenmeli, 1972 parsel içinde kaldığının belirlenmesi halinde, bu parselin davacı adına tapuda kayıtlı olduğunun anlaşılmasına göre, tapuya kayıtlı bulunan taşınmaz hakkında mükerrer sicile sebebiyet verecek şekilde tescil hükmü kurulamayacağından davanın reddine, 2072 parsel içinde kaldığı belirlendiği halde, davanın tapu iptal ve tescil davası niteliğinde olduğu gözönünde bulundurulmalı, taşınmazın 1972 ve 2072 parseller dışında tescil harici bölümde kaldığının belirlenmesi halinde ise tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi'' gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonunda; fen bilirkişinin 22.05.2017 tarihli raporuna ekli 8 nolu krokide A1 harfi ile gösterilen 721,32 metrekarelik bölümü açısından ispatlanamayan davanın reddine, A2 harfi ile gösterilen 31,19 metrekarelik bölümü açısından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, karar verilmiş; hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davacı ... vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2.Davaya konu tescil harici olduğu iddia edilen taşınmazın ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/177 Esas, 1991/506 Karar sayılı dosyasında dava konusu edildiği, davacısının Maliye Hazinesi, davalıların ise Mehmet Barcın, İbrahim ... (davacınnı kardeşi) ve ... ... (Veli ...'in torunu) olduğu, Mahkemece Hazinenin davasının kabulüne karar verilerek 19.135,00 metrekare yüzölçümündeki bölümün Hazine adına tescil edildiği ve tapuda 1972 parsel numarası ile tescil edildiği, işbu dava dosyasında ise fen bilirkişisinin 22.05.2017 tarihli raporuna ekli 8 nolu krokisinde A1 harfi ile gösterilen 721,32 metrekarelik kısmına denk geldiği dolayısıyla taşınmazın tapulu taşınmaz olduğu, A1 harfi ile gösterilen kısım için TMK'nin 713. maddesine göre tapu iptali ve tescil şartlarının oluşmadığı, daha önce de kök muris Veli ... mirasçılarının davaya konu ettikleri dolayısıyla davasızlık koşulunun bulunmadığı, gerekçesiyle (A1) bölümü yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Yine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/395 Esas, 1999/629 Karar sayılı dava dosyasında ise davacı ... Tarafından açılan tescil davası sonucunda davasının kabul edilerek 10.752,00 metrekare yüzölçümünde ki bölümün ... adına tescil edildiği ve tapuda 2072 parsel numarası ile tescil edilen taşınmazın işbu dava dosyasında bilirkişinin 22.05.2017 tarihli raporuna ekli 8 nolu krokide (A2) harfi ile gösterilen 31,19 metrekarelik bölüme denk geldiğinin belirlendiği ve bu kısmın feri müdahil adına kayıtlı olduğu anlaşıldığı ve maliki aleyhine açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda; davacı ... tarafından TMK'nin 713 maddesine göre tescil davası açılmış olup davacının adına tescilini talep ettiği taşınmaz bölümünün, hem hükmen Hazine adına tescil edilen 1972 parsel sayılı taşınmaz sınırları içinde hem de hükmen davacı ... adına tescil edilen ve ... tarafından feri müdahil ...'a satılan 2072 parsel sayılı taşınmaz bölümü içinde kaldığı bilirkişi raporlarınca belirlenmiş olduğuna göre davacının dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeler ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesi düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile kararın gerekçe kısmının yukarıda yazılı şekilde değiştirilmek suretiyle 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/son maddesi gereğince ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 29.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.