Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında .... Köyü çalışma alanında bulunan 212 ada 8 parsel sayılı 1.371.78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın 1992 tarihinden beri F. T.t mirasçılarının kullanımında olduğu şerhi verilerek zeytinlik vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 212 ada 9 parsel sayılı 4.248.78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın 1991 tarihinden beri Ş.. T.. ve paydaşlarının kullanımında olduğu şerhi verilerek zeytinlik vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir. Davacı M.. T.., dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların kendisine ait olduğunun tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesi iddiasıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmış, mahkemece davanın görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde Milas Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı M.. T.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, beyanlar hanesinde davacı lehine zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile açılan davanın zilyetliğin korunması davası olduğu kabul edilerek "Sulh Hukuk Mahkemesinin" görevli olduğuna karar verilmiştir. Tapu kaydının beyanlar hanesinde olmayan şerhin verilmesine ya da mevcut şerhin değiştirilmesine ilişkin davaların kayıt maliki Hazine"ye ya da lehine kullanıcı şerhi bulunan kişilere karşı açılması zorunlu olup, özen gösterilmediğinde hak sahipliğinde değişiklik sonucunu doğuracak bu tür davaların çekişmesiz yargı işi olduğundan ve zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğundan söz edilemez. Ancak davanın, beyanlar hanesinde lehine zilyetlik şerhi verilmiş olan kişide değişiklik yapılmadan sadece isim hatasının düzeltilmesi istemi ile açılmış olması halinde kayıt maliki Hazine"nin sadece ilgili sıfatı ile taraf gösterilmesi gerekli olup özü itibarı ile bu tür davalar çekişmesiz yargı işi olduğundan Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Somut olayda dava, beyanlar hanesinde davalı lehine zilyetlik şerhi bulunan tapu kaydında davacının kendi lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemi ile Asliye Hukuk Mahkemesinde açılarak esasa kaydedilmiş olup, davacıların Hazine"ye ve lehine zilyetlik şerhi verilenlere karşı iddiasını ispat yükümlülüğü bulunması nedeniyle, çekişmesiz yargı işi olduğundan ve zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğundan söz edilemez. Hal böyle olunca; görevli Asliye Hukuk Mahkemesince davanın esasına girilerek tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek dosya kapsamına uygun bulunmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı M.. T.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.