Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8613
Karar No: 2020/513
Karar Tarihi: 20.01.2020

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/8613 Esas 2020/513 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Şüpheliler, müşteki ile birlikte hissedar oldukları bir aile şirketinde sahte belgeler kullanarak tapu devir işlemleri yapmış ve bankalardan kredi çekerek şahsi işleri için kullanmışlardır. Sahte belgelerin sahteliği bilirkişi raporları ile tespit edilmiş ve sahte belgelerle ilgili şüpheliler ve belgeleri düzenleyen noter ve katibi hakkında sahtecilikten dava açılmıştır. Ancak, dolandırıcılık suçu açısından eksik soruşturma yapılabildiği için şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Yargıtay, eksik soruşturma yapıldığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Kararda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160, 170/2, 172 ve 173/3 maddelerine atıfta bulunulmuştur.
15. Ceza Dairesi         2019/8613 E.  ,  2020/513 K.

    "İçtihat Metni"



    Nitelikli dolandırıcılık suçundan şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda,... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/01/2019 tarihli ve 2018/92116 soruşturma, 2019/4401 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii... 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 20/02/2019 tarihli ve 2019/876 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 18/09/2019 gün ve 94660652-105-16-8512-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/09/2019 gün ve 2019/92901 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
    ... Cumhuriyet Başsavcılığınca, suçun yasal unsurları itibarıyla oluşmadığından bahisle şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
    Dosya kapsamına göre, şüphelilerin ...Tekstil San. ve Tic. A.Ş."nde yönetim kurulu üyesi ve yönetici olarak görev yaptıkları sırada, 17/06/2011 - 17/06/2014 tarihleri arasında, 17/06/2011 ve 27/02/2012 tarihli sahte belgeleri kullanmak suretiyle,... Ticaret ve Sanayi Odasından imza sirküleri belgesi ile şirket adına kayıtlı gayrımenkuller üzerinde tasarrufta bulunmak için yetki belgesi aldıkları, anılan belgeleri kullanarak noterden sahte çıkardıkları imza sirküleri ve vekaletnameleri kullanarak, öncesinde üzerinde ipotek tesis ettirdikleri gayrımenkulü 3. kişilere sattıkları, bankadan şirket adına kredi çekerek şahsî işleri için kullandıkları, bu surette müştekinin murisinin sahibi olduğu şirketi, dolayısıyla müştekiyi zarara uğratarak dolandırdıklarının iddia edildiği somut olayda, İstanbul Adlî Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adlî Belge Şubesinin 13/12/2016 tarihli ve 5945 sayılı raporuna göre BTSO"ya verilen 17/06/2011 ve 27/02/2012 tarihli belgelerin sahte olduğunun tespit edilmesi üzerine, söz konusu belgeler kullanılarak... 10. Noterliğinde yapılmış olan sahte işlemler nedeniyle noter görevlisi... hakkında resmi evrakta sahtecilik, şüpheliler hakkında ise özel belgede sahtecilik suçlarından ayrı ayrı kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, sahte belgeler kullanılarak şirket adına yapılan tapu işlemleri, ipotek tesisi ve kredi işlemleri nedeniyle zarar meydana gelip gelmediği, zarar meydana gelmiş ise, meydana gelen zararın tespiti bakımından şirket hesapları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre şüphelilerin hukukî durumun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, eksik soruşturmaya dayalı olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği cihetle, itirazın bu yönlerden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Şüphelilerin, müşteki ile birlikte hissedar oldukları aile şirketinde murisin demans hastalığına yakalanmasından sonra sahte bir takım belgeleri kullanıp kendi yararlarına olacak şekilde tapuda devir işlemleri yaptıklarının ve ipotek karşılığı bankalardan krediler çekip şahsi işleri için kullandıklarının iddia edilmesi karşısında; söz konusu olaylarda kullanıldığı belirtilen ve sahteliği bilirkişi raporlarıyla tespit edilen belgelerle ilgili hem şüpheliler hem de bu belgeleri düzenleyen noter ve katibi hakkında sahtecilikten dava açılmış olması, her ne kadar adli tıp kurumundan murisin sağlık durumu ile ilgili çeşitli hastanelerden getirtilen belgeler üzerinde yapılan incelemeye göre murisin fiil ehliyetinin bulunduğuna dair rapor düzenlenmiş ise de; söz konusu dosyalarda resmi belgede sahtecilik suçundan dava açılırken murisin son yıllarda kaybolması ve bu sebeple tespit cihazı taşıması gibi hadiselere dayanılmış olduğu nazara alındığında, bu sahte belgelerin kullanılarak tapuda ve bankalarda yapılan işlemlerle haksız menfaat sağlandığı konusunda dolandırıcılık suçu açısından ticari defter ve kayıtlarda teknik inceleme yaptırılması ayrıca diğer dava dosyalarının akıbetlerinin araştırılması ve sonrasında şüphelilerin hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmaya dayalı olarak kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden ... 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 20/02/2019 tarihli ve 2019/876 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 20/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi