20. Ceza Dairesi 2018/5817 E. , 2019/4025 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/05/2016 tarihli ve 2015/235 esas, 2016/469 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 21/11/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 03/12/2014 tarihli ve 2014/ 103595 soruşturma, 2014/2789 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye 24/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği,
2- İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca kararın gereğinin ifası için 17/12/2014 tarihinde İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği, 18/12/2014 tarihli çağrı kağıdının 03/01/2015 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 19/01/2015 tarihli kararı ile dosyanın kapatılmasına karar verilerek 23/02/2015 tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli hakkında, dava açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak 11/03/2015 tarihli, 2014/103595 soruşturma, 2015/8850 esas ve 2015/7345 sayılı iddianame ile TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
4- Kanun yararına bozma istemine konu İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 26/05/2016 tarihli, 2015/235 esas ve 2016/469 sayılı kararı ile; “TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,cezanın TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine” karar verildiği, kararın 11/07/2016 tarihinde temyiz yoluna gidilmeden kesinleştiği,
5-Sanığın 26/08/2016 tarihinde işlediği kasten yaralama suçu nedeniyle; İzmir 11.Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2018 tarihli, 2016/750 esas ve 2018/225 sayılı kararı ile; TCK’nın 86/2, 86/3-a-e, 62 ve 58/6. maddeleri uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve erteleme kararı veren İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verildiği,
6-İhbar üzerine İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/05/2018 tarihli 2015/235 esas ve 2016/469 sayılı ek kararı ile; erteli 1 yıl 8 ay hapis cezasının aynen infazına karar verildiği, sanığın itirazı üzerine mercii İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/06/2018 tarihli ve 2018/525 değişik iş sayılı kararı ile; ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle, itirazın kabulüne, aynen infaza ilişkin ek kararın kaldırılmasına, mahkumiyet kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesinden sonra oluşacak hukuksal duruma göre değerlendirme yapılmasına kesin olarak karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/12/2014 tarihli ve 2014/103595 soruşturma, 2014/2789 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve sanık hakkında 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararını müteakip, sanığın ihtara karşın yükümlülüklerini ihlalde ısrar ettiğinden bahisle infaz kayıtları kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11/03/2015 tarihli ve 2014/103595 soruşturma, 2015/8850 esas, 2015/7345 sayılı iddianame ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun"un 51/1. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine ve 2 yıl denetime tabi tutulmasına dair İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/05/2016 tarihli ve 2015/235 esas, 2016/469 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 22/12/2015 tarihli ve 2015/1717 esas, 2015/33429 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, sanığa 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligatın yapılması ve sanığın başvuruda bulunmaması üzerine, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uymamakta ısrar edeceği nazara alındığında, somut olayda, çağrı kağıdının 03/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin tebliğe rağmen denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmediğinin bildirildiği ancak tek başına bu durumun ısrar olarak kabulünün mümkün bulunmadığı, esasen denetimli serbestlik tedbirine kaldığı yerden devam edilmesi gerektiği, kamu davası hakkında durma kararı verilerek yükümlü hakkında hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesinin gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilerek 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/05/2016 tarihli ve 2015/235 esas, 2016/469 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan başlatılan soruşturmada, Cumhuriyet Savcısı tarafından beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, Cumhuriyet savcısının, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyaracağı, kişinin, erteleme süresi zarfında, kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun
davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ve uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde hakkında kamu davası açılacağı hükme bağlanmıştır.
Sanığa savcılığın erteleme ve tedavi ve denetimli serbestlik kararı tebliğ edilip kesinleşmesi beklenilmeden, denetimli serbestlik kararının infazı için gönderilen çağrı kağıdı herhangi bir hukukî sonuç doğurmayacağı gibi, şüpheli hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak kamu davası açılabilmesi için şüphelinin erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi gerekmekte olup şüphelinin fiilinin ısrar olarak değerlendirilebilmesi için en az 2 kez ihtar yapılmış olması ve şüphelinin usulüne uygun 2 haklı ihtara rağmen ısrarla denetime uymaması gerekir. İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı kağıdı şüpheliye tebliğ edilmiş, şüpheli denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmamıştır, ancak tek başına bu durumun ısrar olarak kabulü mümkün değildir, usulüne uygun yapılan ilk çağrıya uymayan şüpheli hakkında sonuçları da açıkça belirtilmek suretiyle ikinci kez çağrı kağıdı çıkarılması, bu çağrıya da uymaması halinde ısrar şartı gerçekleşeceğinden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak iddianame düzenlenmesi gerekmektedir, şüpheli hakkında ısrar şartı gerçekleşmediği halde iddianame düzenlenerek cezalandırılması talep edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, açılan kamu davası hakkında durma kararı verilerek, şüpheli hakkında hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar: Yukarıda belirtilen nedenlerle,
Sanık hakkında açılan kamu davasında “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/05/2016 tarihli ve 2015/235 esas, 2016/469 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
03/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.