9. Hukuk Dairesi 2012/70 E. , 2014/4426 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BURSA 3. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2011
NUMARASI : 2010/351-2011/589
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacağı, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, önce mağaza müdürü sonra depo sorumlusu olduğunu, iş akdinin haklı bir neden olmaksızın işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile fazla çalışma, genel tatil, ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının mağaza müdürü iken diğer çalışanlara karşı olan olumsuz tutum ve davranışları nedeniyle merkezde depo sorumlusu görevine getirildiğini, bu görevi sırasında işe geç gelmeye başladığını, son olarak da işveren firmaya ait olan ve bozulmuş, iadesi için bekleyen malları sanki firmanın satışa sunduğu mallarmış gibi teşhir etmeye başladığını, iade edilecek malları ne amaçla teşhir ettiğini sorduklarında tartışma çıkarıp, işi bırakarak gittiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücretinin ne kadar olduğu ve fazla çalışma yapıp noktalarında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı 1.000.00 TL net ücret aldığını ileri sürmüş, davalı asgari ücretle çalıştığını savunmuştur. Mahkemece davalı tarafından sunulan bordrolarda belirtilen 944.00 TL brüt ücrete itibar edilerek hesaplama yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Davalının sunduğu belge ve savunması çeliştiğinden yukarıdaki esaslar doğrultusunda davacının alabileceği ücret ilgili kuruluşlardan araştırılarak , alabileceği ücret kesin olarak belirlendikten sonra hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.
3. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere fazla mesai ücreti alacağında fazlaya hükmedilmesi de doğru değildir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.