13. Hukuk Dairesi 2013/11927 E. , 2013/22603 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil ... gelmiş, karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının vekili olarak pek çok davasını takip ettiğini, bilahare tarafların "Karşılıklı ... İle İstifa Belgesi" başlıklı belge düzenlediklerini, böylece tüm takip edilen işlerin tamamı için 50.000 TL ödeneceğinin, KDV ve stopaj yönünden ise yasa hükümlerinin uygulanacağının kararlaştırıldığını, bu nedenle 50.000 TL’lik ücret alacağından stopajı düşüp, KDV’yi ilave ettiğini, icra dosyasından tahsil ettiği miktarları da mahsup ettikten sonra 44.535,60 TL bakiye alacağının tahsili için takip başlattığını, ancak davalı tarafından takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, % 40 inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 43.798,85 TL’lik asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, bu miktara takip tarihi olan 23/07/10 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazlaya ve inkar tazminatına ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup davacı, taraflar arasında imzalanan "Karşılıklı ... İle İstifa Belgesi" başlıklı anlaşma gereğince 50.000 TL’lik ücret alacağına %18 oranında (9.000,00 TL) KDV’yi ilave edip, %20 oranında da (10.000 TL) stopajı ve daha önce yaptığı tahsilatları
düşmek suretiyle takip başlatmış, takibe vaki itiraz üzerine de eldeki davayı açmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir.
Somut olayda kararın gerekçe kısmında mahkemece, “KDV’nin ücrete ilave edilmesi gerektiğine” ilişkin bilirkişi raporunun benimsenmediği, “KDV’nin yasa gereğince ücretin içinde olduğu, bu nedenle ücrete ayrıca KDV ilave edilemeyeceği” belirtilmesine rağmen, kararın hüküm kısmında ise bilirkişi tarafından ücrete KDV ilave edilmek suretiyle bulunan 43.798,85 TL üzerinden hüküm kurulmuştur. Böylece kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır.
Bu husus, az yukarda açıklanan kısa kararla gerekçeli karar ve hüküm fıkrasının birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı olup mahkemece, 10.4.1992 gün ve 1991/7 esas ve 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi, kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak kısa karar ile gerekçeli karar ve hüküm fıkrası arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilebilmesi için usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulması gereklidir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.