Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/20551 Esas 2019/9463 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20551
Karar No: 2019/9463
Karar Tarihi: 07.10.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/20551 Esas 2019/9463 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, Toplu Konut İdaresince satılan dairenin eksikliklerle teslim edildiğini ve ayıplı olduğunu iddia ederek söz konusu dairenin gizli ayıp bedelinin ve 1.500 TL tadilat bedelinin davalıdan tahsil edilmesini talep etmişti. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vererek davalıdan gizli ayıp bedeli ve talebe bağlı olarak 1.500 TL alınmasına hükmetmiş, diğer talepleri reddetmişti. Davalı, kararı temyiz etmiş ancak talep edilen miktarın parasal sınırı aşmadığı için temyiz hakkı bulunmadığı gerekçesiyle temyiz dilekçesi reddedilmiştir.
Kanun maddeleri: 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 427/2 ve 440/III-1 maddeleri.
13. Hukuk Dairesi         2016/20551 E.  ,  2019/9463 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı-bir.dos.davacısı ... vekili avukat ... ile davalı-bir.dos.davalısı Toki vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 1. Tüketici Mahkemesinden verilen 20/11/2012 tarih ve 2011/1308-2012/934 sayılı hükmün davalı-bir.dos.davalısı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu.
    KARAR
    Davacı asıl davasında, T.C. Toplu Konut idaresince satılan ... İli, ...Toplu konutlarından Y-15 Blk. Nolu Z+4. kat 14 nolu dairenin sahibi olduğunu, söz konusu yerle ilgili olarak projede belirtilen bir çok hususun eksik olduğunu gördüğünü, Toplu Konut İdaresi ile kat malikleri arasında imzalanan sözleşmeler gereği dairelerin ve sitenin projeye uygun olarak tam ve eksiksiz teslim edilmesi gerektiğini, davalı tarafın bu yükümlülüklerini yerine getirmediğini, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 4.maddesi gereği sahip olduğu gayrimenkulün ayıplı olduğunu, binanın son katındaki daireler ve asansör kulesinin su aldığını, katlar arasındaki tuvaletlerden akıntı olduğunu, markizden ... suyu akıntısı olduğunu ve bunun sonucunda zil butonunun çalışmadığını, kapıcı dairesinin bina zemininden su aldığını, asansörlerin hatalı montajından dolayı düzenli çalışmadığını, binanın tüm pencerelerinin demir kör kasalarının açıkta bırakıldığını, bina çevresine peyzajının yapılmadığını, binanın ortak kullanım alanlarındaki demir kapıların anahtarlarının arızalı olduğunu, binanın dış kısmında yangın merdiveni olmadığını, dış cephe sıvasında çatlama ve dökülmelerin olduğunu, binanın ortak kullanım alanlardaki ve daire içindeki elektrik tesisatın sağlıklı olmadığını beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları kalmak kaydı ile 1.500,00 TL değer kaybı bedelinin konut teslim tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini, birleşen davasında ise; eksik ve ayıplı ifa nedeniyle fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 1.500,00 TL tadilat bedeline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; daire içi ve ortak alan gizli ayıp bedeli ve talebe bağlı olarak 1.500,00 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin talebin reddine, açık ayıplar ile ilgili taleplerin reddine, değer kaybı ile ilgili taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2012 tarihinden itibaren 1.690,00 TL"ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.2.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Davalı tarafça temyize konu edilen bölüm (1.500,00 TL) karar tarihi (20.11.2012) itibariyle 1.690,00 TL.yi geçmediğinden HUMK.nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427.maddesinin 2.fıkrası gereğince davalının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin davalının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.