17. Hukuk Dairesi 2015/13030 E. , 2015/11725 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2015
NUMARASI : 2014/476-2015/420
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait araca, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu hasarlandığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı A.. Ş.. vekili, kusur oranlarının ve zararın ispat edilmesi gerektiğini, talep edilen hasar miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı M.. K.., davanın reddini talep etmiştir.
Davalı D.S. İ. M. vekili, kazanın meydana geldiği yerin ve müvekkilinin ikamet ettiği yerin Isparta olduğunu ve Isparta mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur.
Mahkemece, kazanın meydana geldiği yerin Isparta ili olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 7/1 maddesi gereğince ortak yetkili mahkemenin Isparta Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nin genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. "7. maddesinde de," davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir." denilmektedir. Yine aynı Yasa"nın 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü yer almaktadır.
HMK."da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetkidir.
Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 110. Maddesinde ise "Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir." ifadesine yer verilmiştir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, zarar gören sıfatı bulunan davacının yerleşim yerinin Afyonkarahisar olduğu anlaşılmakla davalı D. S. İ. M. vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken HMK"nın 7. maddesinin yanlış yorumlanarak kesin yetkiden bahisle yetkisizlik kararı verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.