13. Hukuk Dairesi 2013/18691 E. , 2013/22591 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Özel ... Hastanesinin işletmecisi olduğunu, davalı ile aralarında 08.06.2007 tarihli “... Hizmetleri Satın Alma Sözleşmesi” imzalandığını, 13.01.2009 tarihinde sözleşmenin yenilendiğini, sözleşme gereğince verilen hizmet bedellerinin Mart 2009 tarihine kadar düzenli olarak ödendiğini, bu tarihten sonra doğmuş hizmet bedeli fatura alacaklarının davalı tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden ödenmediğini, fatura alacaklarının ödenmemesi nedeniyle maddi olarak da zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile, sözleşmeden doğan hizmet bedeli fatura alacakları için 10.000,00 TL "nin ticari faizi, 1.000,00 TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, daha sonra talebini ıslah ederek alacak miktarını 412.066,67 TL"ye çıkartmıştır.
Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, davalının işletmesini devir aldığı dava dışı...Özel Sağ. Hiz. ve Trav. Mer. A.Ş. (Özel ... Hastanesi ) hakkında yapılan incelemede “... anılan merkezin faturalarının incelenmesi esnasında ödenmesinde bazı hastalara ait fatura bedellerinin hastalarla irtibata geçilerek oluşan tereddütlerin giderilmesini müteakip SGK Müdürlüğünce uygun görülenlere ilişkin gerekli ödemenin yapılması gerektiğinin” bildirildiğini, bunun üzerine SGK görevli hekimlerinden oluşan bir komisyonun gerekli incelemeleri yaptığını,
inceleme sonunda usulsüz ödemeler yapılmış olabileceği, bu hususun açıklığa kavuşması halinde kurum zararının doğabileceği anlaşıldığından ödemelerin durdurulduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, ödenmeyen fatura bedelleri ile bu nedenle uğradığı zararın tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacının işletmesini devir aldığı hastanenin, dava dışı önceki işletmeci şirket tarafından çalıştırılırken, usulsüz işlemleri olabileceğinden inceleme başlattıklarını, doğabilecek zararları nedeniyle ödemeleri durdurduklarını savunmuştur. Mahkemece, verilen ilk kararda, davacı ve dava dışı...Özel ... Hizmetleri A.Ş. arasında düzenlenen...Noterliğinin 09.05.2007 tarih ve 4135 yevmiye numaralı “Hastane İşletmesi Devir Sözleşmesi” ile Özel ... Hastanesinin devrinin davacıya gerçekleştirildiğini, davalının bu devir ile birlikte davacı ile yeni bir sözleşme imzaladığını, gerek dava dışı...Özel ... Hizmetleri A.Ş. ve gerekse davacı ...nin davalı Kurum’la ayrı ayrı sözleşmelerinin bulunduğunu, fazla ve yersiz ödemelerin...Özel ... Hizmetleri A.Ş.nin hastaneyi işlettiği dönem ile ilgili olduğunu dava dışı...Özel ... Hizmetleri A.Ş. tarafından işletilmekte olan ... Hastanesinin davacıya devri ile birlikte, dava dışı...Özel ... Hizmetleri A.Ş. ile davalı arasındaki sözleşmenin feshedildiğini, davacı ile davalı arasında da 08.06.2007 tarihinde aynı şekilde ... Hizmetleri Satın Alma Sözleşmesi imzalanıp, anılan sözleşmenin 13.01.2009 tarihinde yenilendiğini, hukuken davacı ile dava dışı...Özel ... Hizmetleri A.Ş. arasında gerçekleşen bir ticari alım-satımdan davalının kendi lehine sonuç çıkaramayacağını, burada tüzel kişilerin birleşmesi değil, iki ayrı tüzel kişilik arasında bir ticari ilişkinin söz konusu olduğunu, özel bir hüküm olmadıkça, sözleşmenin tarafları dışında, sözleşme dışı kişilerin hak talep etmesinin mümkün olmadığını, dava dışı üçüncü kişiye yapılan fazla ve yersiz ödemelerin muhatabının...Özel ... Hizmetleri A.Ş. olduğunu, bu tüzel kişiliğin borçlarından davacının sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karar davalı tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 19.09.2011 tarih 2011/3635-12740 nolu kararı ile; “BK. 179 ve devamı maddeleri gereğince işin esasına girilip araştırma yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır” gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkemece Dairemizin bahsedilen bozma ilamına uyulduğu belirtilerek bu kere davanın reddine karar verilmiştir. Ancak bozmaya uyulmasına rağmen, bozma gereğince işlem yapılmamış, dosya gereğince aydınlatılmamıştır. Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararları tarafları yönünden usulü kazanılmış hak oluşturur. Bu nedenle mahkemenin bozmaya uygun olarak gerekli inceleme ve araştırmayı yaparak, davacının hastaneyi devir aldığı önceki şirketin, davalı Kuruma olan borcunun tespit edilmesi ve tespit edilen bu miktarın davacının alacağından mahsup edilmesi için konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetinden ayrıntılı rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 24.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.