Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2140
Karar No: 2019/7932
Karar Tarihi: 19.12.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/2140 Esas 2019/7932 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/2140 E.  ,  2019/7932 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyurak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davacılar ile davalılardan ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere, temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davacılar ve davalı ... Telekom vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava, 26/06/2013 tarihli iş kazası sonucu sigortalının vefatı nedeniyle hak sahibi eş ve çocukları ile anne ve babasının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Dairemizin bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilmek suretiyle yapılan yargılama neticesi Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, davacı eş için 79.562,99 TL, davacı oğul ... için 5.191,19TL, davacı oğul ... için 28.248,09 TL maddi tazminatın; davacı eş için 50.000 TL, davacı çocuklar için ayrı ayrı 25.000, davacı anne ve baba için ise ayrı ayrı 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren olmak üzere yasal faiz ile birlikte davalı ... Telekom"dan alınarak davacılara verilmesine, davacı anne ..."nun maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiş ise de Dairemiz bozma ilamına uygun şekilde hüküm tesis edilmemiştir.Uyuşmazlık; Mahkemenin Yargıtayın bozma ilamına uyması ile bozma ilamı lehine olan taraf yararına oluşan usuli müktesep haklara riayet edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06/03/2002 tarih ve 1/119-135 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; bozma kararına uyulması ile Mahkemenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapma yükümlüğü doğar. Bu ilke usul kanununun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeni ile ilgilidir. Yargıtayın bozma kararına uymuş olan Mahkemenin, bozma gereğince değerlendirme yaparak yeni hükmü tesis etme zorunluluğu vardır.
    Diğer yönden aydınlatılması gereken diğer bir husus da usulü kazanılmış hak kavramıdır. Karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK"da (ayrıca mülga 1086 sayılı HUMK içeriğinde) “usulü kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrarı sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Usulü müktesep hak, anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usulü kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).Kazanılmış haklar “Hukuk Devleti” kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasa"nın 2.maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
    Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usulü kazanılmış hak” olgusunun, bir çok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmaktadır. Örneğin Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili yeni bir kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına 2018/6518 E. - 2019/4070 K.uyulmuş olmakla oluşan usulü kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır.
    Usulü kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.( HGK.nun 12/07/2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03/12/2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Zira usulü kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09/05/1960 T., 21/9; 04/02/1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı) Bu açıklamalar ışığında, Mahkemece verilen ilk kararın davacı ve davalı tarafların temyizi üzerine Dairemiz kararı ile bozulduğu, bozma ilamında taraflar lehine oluşan usuli kazanılmış haklar da dikkate alınarak davacı vekilinin dava dilekçesinde bildirdiği 1.500,00-TL ücret üzerinden yapılacak hesabın hükümde esas alınması gerektiği belirtilmiştir. Gerçekten, maddi tazminat istemleri açısından dosyada 09/06/2016 havale tarihli bilirkişi hesap raporundaki mevcut veriler itibariyle 1.500,00 TL ücret (asgari ücretin 1.94 katı) üzerinden bir hesaplama yapılması yerine asgari ücret artışlarını dikkate alan ve 1.700,00 TL ücret (asgari ücretin 2,19 katı) üzerinden yapılan ilk hesaplamadan da fazla maddi tazminat tutarını sonuç olarak bildiren yeni bilirkişi hesap raporunun Mahkemece esas alınması usul ve yasaya aykırıdır.Mahkemece yapılacak iş, bozma ilamı öncesi hükme esas alınan 09/06/2016 havale tarihli hesap raporundaki ücret dışındaki veriler yönünden taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek, bu raporda esas alınan bilinen devre ileri çekilmemek ve rapordan sonra yürürlüğe giren asgari ücretteki değişiklikler rapora yansıtılmamak suretiyle, davacının olay tarihinde 1.500,00 TL ücret aldığı kabul edilerek yaptırılacak hesabı hükme esas alarak davacıların maddi tazminat alacağını belirlemekten ibarettir.
    3-Öte yandan uyulmasına karar verilen bozma ilamı sonrasında kurulan hükümde manevi tazminat istemleri hakkında davanın kabul ve ret oranları davacılar yararına değişmesine rağmen davacılar yararına avukatlık ücretinin tayininde hata yapılarak “davacı tarafa yeniden vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,” şeklinde kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Mahkemece bu hususta yapılacak iş ise, bozma sonrasında kurulan manevi tazminata ilişkin davanın kabul ve ret oranları üzerinden karar tarihi itibariyle A.A.Ü.T. dikkate alınarak vekalet ücretine ilişkin bir karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bu durum bozma nedenidir.
    O halde, davacı ve davalı ... Telekom vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine ,
    19/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi