3. Hukuk Dairesi 2019/6191 E. , 2020/878 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 20.10.2010 tarihinde ikamet etmeye başladığı mesken için gerekli evrakları kuruma teslim etmiş ise de bir türlü abonelik alamadığını, yaklaşık 14 ay kadar abone olmadan elektrik kullandığını, davalı ... şirketine bağlı görevlilerce yapılan kontrol sonucunda hakkında kaçak elektrik kullandığı gerekçesi ile tutanak tutulduğunu ve sonrasında 20.494,50 TL kaçak elektrik tüketim faturası tahakkuk ettirildiğini, abone olmadığı dönemde ancak 1.000 TL tutarında elektrik tüketebileceğini ileri sürerek; 20.494,50 TL tutarındaki kaçak elektrik bedelinin 19.494,50 TL"si nedeniyle davalı ... şirketine borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davayı kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacının 20.494,50 TL tutarındaki kaçak elektrik cezası ile ilgili olarak 18.641,41 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 02.03.2015 tarih ve 2014/21551 Esas 2015/3259 Karar sayılı ilamıyla özetle; “Davacının abone olmadan elektrik tüketiminde bulunduğu, kullandığı sayacın ise yapılan müdahale nedeniyle % 95 oranında eksik tüketim kaydettiği, davacının bu eyleminin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu, davacının sorumlu olduğu miktar yönünden raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin, ceza davasında alınan bilirkişi raporundaki miktar ile yaklaşık olarak aynı olduğu gerekçesiyle ikinci rapora dayalı olarak hüküm kurulduğu” gerekçeleri ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya ... nolu abonelikten dolayı 12/12/2015 tahakkuk tarihli ve 20.494,50TL tutarındaki kaçak elektrik cezası ile ilgili olarak 19.810,43TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.11.2017 tarih ve 2017/16313 Esas - 16479 Karar sayılı ilamıyla bu kez ; “Taleple bağlılık ilkesine aykırı olacak şekilde, davacının bozma sonrası alınan bilirkişi
raporunda belirlenen 19.810,43 TL"den borçlu olmadığının tespitine yönelik hüküm kurulduğu, mahkemenin davalı yararına kazanılmış hakkı ihlal ederek aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olacak şekilde karar verdiği ve bozma ilamında; davacının abone olmadan elektrik tüketiminde bulunduğu, kullandığı sayacın ise yapılan müdahale nedeniyle % 95 oranında eksik tüketim kaydettiği, davacının açıklanan bu eyleminin, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğunun bildirilmesine rağmen, bozmadan sonra görüşüne başvurulan bilirkişi heyetinin eylemi yine usulsüz elektrik enerjisi olarak nitelendirmek suretiyle davacının sorumlu olduğu miktarı belirlediği, mahkemece de bu rapor hükme esas alınarak karar verildiği” gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde bu kez; davanın kısmen kabulü ile; davacının davalı tarafa ... nolu aboneliğinden dolayı 12/12/2011 tahakkuk tarihli ve 20.494,50 TL tutarındaki kaçak elektrik cezası ile ilgili olarak 18.641,41 TL borcu bulunmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm; davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Her ne kadar mahkemece bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozma ilamına uygun karar verilmemiştir. Şöyle ki;
1- Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Dairemizin yukarıda anılan 23.11.2017 tarih ve 2017/16313 Esas - 16479 Karar sayılı ilamında açıkça hükme esas alınan raporu hazırlayan bilirkişi heyetinin eylemi, usulsüz elektrik enerjisi olarak nitelendirmek suretiyle davacının sorumlu olduğu miktarı belirlediği, iş bu raporun hükme esas alınamayacağı belirtilmiş olmasına rağmen, bozmadan sonra mahkemece dosya yine önceki bilirkişi heyetine verilerek rapor hazırlanmış, bilirkişiler; davaya konu eylemin usulsüz elektrik enerjisi kullanmak olduğu konusunda aynı fikirde olduklarını belirttikten sonra kaçak elektrik kullanım bedeli hesabı yaptıklarını belirtmişlerdir. Her ne kadar raporda kaçak elektrik kullanım bedeli hesabı yapıldığı belirtilmiş ise de yapılan hesap denetime açık olmayıp, hüküm kurmaya da elverişli değildir.
O halde mahkemece yapılacak iş; dava dosyası, önceki bilirkişi heyeti dışında, kaçak elektrik enerjisi kullanım bedeli hesabı konusunda uzman ve ehil olan üç kişilik bilirkişi heyetine verilerek, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüde yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun, tarafların bilirkişi raporuna yaptığı itirazların da değerlendirildiği bir rapor aldırılarak, varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulmasıdır.
2- Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.