10. Hukuk Dairesi 2020/10841 E. , 2021/2886 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
...
Dava, iş kazası sonucu maluliyete uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyarak ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davacının ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dava, iş kazası sonucu sürekli işgöremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda, 61.264,32 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın 05.06.2004 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
1-Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı Kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Prof. Dr. Baki Kuru, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.).
Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olayda; (kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nin 06/11/2018 tarih, 2017/3526 E., 2018/7987 K. sayılı bozma ilamı öncesinde mahkemece, davacı için 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş ve bu husus bozma kapsamı dışında kalmış olmakla, kesinleşmiştir. Bozma ilamına uyan mahkemece, bozma kararına konu edilmeyen ve davacı yönünden kesinleşen manevi tazminat tutarının artırılarak 40.000,00 TL ye hükmedilmesi isabetsiz olup, bozma nedenidir.
2-Davacının dava dilekçesi ile 1.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunduğu, ıslah dilekçesi ile birlikte bu talebini toplam 62.264,32-TL ye çıkardığı ancak mahkemece hükümde; davacının maddi zarar miktarının 67.310,68 TL olarak tespit edildiği fakat hükmedilen alacak miktarının ıslah miktarını aşamayacağı gerekçesiyle ıslah dilekçesindeki miktar dikkate alınarak toplam 61.264,32 TL maddi tazminata hükmedildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacı lehine 62.264,32-TL maddi tazminata hükmetmek gerekirken eksik şekilde ve hatalı gerekçe ile 61.264,32 TL ye hükmedilmesi hatalı olmuştur.
3-Öte yandan, mahkemece maddi tazminat yönünden red kararı bulunmamasına rağmen, davalı vekili lehine maddi tazminatın reddedilen kısmı yönünden denilmek suretiyle vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı ve davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 09/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.