Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/5639 Esas 2016/273 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5639
Karar No: 2016/273
Karar Tarihi: 14.01.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/5639 Esas 2016/273 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, başka bir işyerine ait kaşe ve imzasını kullanarak resmi belgede sahtecilik suçunu işlemiştir. İddiaya göre suça konu senedi müştekinin bilgisi dahilinde imzaladığı söylenen sanık, suçu kabul etmese de, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun daha önce verdiği bir karara atıfta bulunularak, suç kastından söz edilemeyeceği belirtilmiştir. Mahkeme, sanığın hukuki durumunu değerlendirmede eksik inceleme yaparak, mahkumiyet hükmü kurmuştur. Bu nedenle, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi.
21. Ceza Dairesi         2015/5639 E.  ,  2016/273 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2012/235202
MAHKEMESİ : Bolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/06/2012
NUMARASI : 2011/149 (E) ve 2012/600 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik


Gerekçeli karar başlığına sehven “2008” yılı olarak yazılan suç tarihinin, suça konu senedin icra takibine konulduğu "05.10.2007" tarihi olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın, .. ....’e ait işyeri kaşesini kullanarak ve kendi imzasını atmak suretiyle düzenlediği, borçlusu ...... .., alacaklısı ....... .. olan 1300 lira bedelli senedin arkasını ......... .. adına imzalayarak ciro etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın, tüm aşamalarda ....... .. ile ortak iş yaptıklarını, suça konu 27.01.2006 düzenlenme tarihli senedi ....... .."ün bilgisi dahilinde imzaladığını ve ......... .."a verdiğini, senedin ikinci kez kendisine dönmediğini, senet karşılığında aldığı paranın da işletmenin hesabına girdiğini, senedin arkasında ........ .. adına atılı imzanın kendisi tarafından atılmadığını savunması, tanık olarak dinlenen ........ .."ün, sanık ile ortak iş yaptıklarını, sanığın daha önce firmalardan ilaç aldıkları sırada kendisi adına bilgisi dahilinde senet imzaladığını, suça konu senedin ne zaman imzalandığını bilmediğini, bilseydi rızasının olabileceğini belirtmesi karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği, rızanın açık veya zımni olabileceği göz önünde bulundurularak, gerçeğin ve suça konu senedin sanık tarafından ........ .."ün bilgi ve rızası dahilinde düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti bakımından; sanık tarafından ........ .. adına daha önce imzalanıp ödenen senetler olup olmadığı, suça konu senedin hangi hukuki ilişki nedeniyle düzenlendiği, sanık ile ........... .."ün birlikte işlettikleri işyeri ile ilgili olup olmadığı, senet karşılığında alınan paranın işletme hesabına girip girmediği hususu araştırılarak, sanığın senedin ikinci kez kendisine dönmediğini ve ........ .. adına atılı imzanın müştekinin oğlu olan ve senette alacaklı görünen .. .. tarafından atıldığını belirtmesi karşısında, ............."ın, suça konu senedi kendisine verdiğini söylediği ............"in tanık olarak dinlenerek, suça konu senedi kimden, hangi hukuki ilişki nedeniyle aldığının sorulması, senedin arkasındaki ......... .. adına yapılan cironun sanık tarafından imzalanıp imzalanmadığı sorularak, inkar etmesi halinde......... ve ......... adına atılı imza ve yazıların ........ .. ve sanık eli ürünü olup olmadığı konusunda, incelemeye esas yazı ve imza örnekleri alınıp, kurum ve kuruluşlardan uygulamaya elverişli yazı ve imzaları da toplanmak suretiyle, suça konu senetteki yazı ve imzaların aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın sahtecilik kastı tartışılarak hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.





Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.