Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/7384 Esas 2016/8517 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7384
Karar No: 2016/8517
Karar Tarihi: 05.12.2016

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/7384 Esas 2016/8517 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyet hükümleri kurulmuştur. Yargılama sonucunda, iddia ve savunmaların delillerle birlikte tartışıldığı ve suçun sübutu kabul edilerek cezaların verildiği belirtilmiştir. Sanık ...'ın ise suçunun ispat edilemediği, herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı maddeye ele geçirilemediği ve kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, \"şüpheden sanık yararlanır\" ilkesinin de göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanmıştır.
Kararda geçen kanun maddeleri: Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun (madde 3), Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma (madde 188/1-b) ve CMK (madde 223/2-f) olarak belirtilmiştir.

9. Ceza Dairesi 2015/7384 E. , 2016/8517 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi : Ağır Ceza
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere ilişkin yapılan incelemede;
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında kurulan hükme ilişkin yapılan incelemeye gelince;
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın yüklenen suçu işlediğine dair maddi bulgularla desteklenmeyen, iletişimin tespiti tutanakları dışında, somut, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.