Esas No: 2012/6811
Karar No: 2014/4394
Karar Tarihi: 13.02.2014
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/6811 Esas 2014/4394 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR 9. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2011
NUMARASI : 2011/77-2011/946
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş; davacı avukatı tarafından duruşma talep edilmiş ise de HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde 25.06.2006 tarihinden itibaren servis şoförü olarak çalışmaya başladığını, 24 saat çalışıp 24 saat dinlendiğini, hafta tatili ve genel tatil günlerinde de çalıştırıldığını, işveren tarafından yasal hız sınırının üzerinde araç kullanmasının istendiğini, ceza kesildiğinde ise cezanın kendisine ödettirildiğini, iş kıyafetinin parasının bile ücretinden kesildiğini, bu çalışma koşulları altında psikolojik olarak çöktüğünü, iş şartlarının düzenlenmesi için 03.08.2010 tarihinde işverene telgraf çektiğini ancak çektiği telgraf nedeniyle iş sözleşmesine son verildiğini 1,00 TL kıdem tazminatı, 200,00 TL yıllık izin ücreti,2.000,00 TL fazla çalışma ücreti, 50,00 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti, 200,00 TL hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Islah dilekçesi ile de dava dilekçesindeki taleplerini artırmakla birlikte 1774.08 TL ihbar tazminatının da hüküm altına alınmasını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının istifa ederek ayrıldığını, 08.04.2010 tarihinde gönderdiği istifa dilekçesinin bunu doğruladığını, davacının ödenmemiş yıllık izin ücretinin bulunmadığını, davacının yaptığı fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatil ücretlerinin tam olarak ödendiğini savunrak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin davalı işveren tarafından haksız olarak sona erdirildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı iş akdinin işveren tarafından haksız sona erdirildiğini iddia ederek dava dilekçesinde kıdem tazminatı istemiş, 10.10.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile de 1774.08 TL ihbar tazminatının da hüküm altına alınmasını istemiştir.
Mahkemece isabetli olarak iş akdinin işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiği kabul edilmekle birlikte ıslah dilekçesi ile istenen ihbar tazminatının hüküm altına alınmaması hatalıdır.
3-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 63 üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Yasanın 41 inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olup, 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, bir işçinin günde en fazla fiilen 14 saat çalışabileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda 24 saat çalışıp 24 saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda bir hafta 3 gün diğer hafta ise 4 gün çalışma yapılacağından, yukarıda bahsedilen 63 üncü madde hükmü gereğince, haftalık normal çalışma süresi dolmamış olsa dahi günlük 11 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılması nedeniyle, bu çalışma sisteminde işçi ilk bir hafta (3x3=) 9 saat takip eden hafta ise (4x3=) 12 saat fazla çalışma yapmış sayılmalıdır.
1475 sayılı önceki İş Yasasında günlük 11 saati aşan çalışmaların fazla çalışma sayılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından, söz konusu Yasanın yürürlükte olduğu dönemde gerçekleşen, 24 saat çalışıp 48 saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda, haftalık 45 saatlik normal çalışma süresinden fazla çalışma yapılması mümkün olmadığından, işçinin fazla çalışma yaptığının kabulü mümkün değildir. Ancak değinilen Yasa döneminde gerçekleşen 24 saat mesai 24 saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda, 4 gün çalışılan haftalarda (4x14=) 56 saat çalışma yapılacağından, sadece bu haftalarda işçinin haftalık (56‑45=) 11 saat fazla çalışma yaptığının kabulü gerekir.
Somut olayda servis şöförü olan davacının 24 saat çalışıp, 24 saat dinlendiği, konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Bilirkişi raporunda 24 saatlik çalışmada 4 saat ara dinlenmesi yaparak günde 20 saat çalıştığı , 3 gün çalıştığı haftalarda 15 saat, 4 gün çalıştığı haftalarda 35 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek ve zamanaşımı defi dikkate alınarak 15.07.2006- 08.08.2010 tarihleri arası için fazla çalışma ücreti hesabı yapılmıştır.
Fazla çalışma hesabı yapılan 15.07.2006- 08.08.2010 tarihleri arasındaki dönemde 4857 sayılı Yasa yürürlüktedir..Bu sebeple günlük 11 saatin üzerindeki çalışmalar fazla çalışma olarak kabul edileceğinden ve Hukuk Genel Kurulunun günlük 24 saatlik çalışmalarda fiili çalışma süresinin 14 saat olduğu yönündeki kararı uyarınca 4 gün çalışılan haftalarda 3saat x 4gün = 12 saat, 3 gün çalışılan haftalarda 3saat x 3 gün = 9 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti hesaplanmalıdır. Hatalı hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.