Esas No: 2021/123
Karar No: 2021/1697
Karar Tarihi: 22.03.2021
Danıştay 7. Daire 2021/123 Esas 2021/1697 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/123
Karar No : 2021/1697
TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
2-(DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına, tüzel kişiliği sona eren … Otomotiv İthalat İhracat Ticaret Limited Şirketinin 2012 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak, kanuni temsilci sıfatıyla 2012 yılının Ocak dönemine ilişkin tarh edilen özel tüketim vergisi ve kesilen vergi ziyaı cezası ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Bozma kararı üzerine, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17. maddesine eklenen 9. fıkrası uyarınca, sözü edilen maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren tasfiye memurları ve kanuni temsilciler adına cezalı tarhiyatın yapılabileceği, ancak, şirketin tasfiye öncesi ve tasfiye dönemine ilişkin vergi borçları nedeniyle kanuni temsilciler ve tasfiye memurları adına tarhiyat yapılabilmesi ve ceza kesilebilmesi için asıl borçlu şirket hakkında yapılan vergi incelemesinin şirketin tasfiye sürecinin sona ermesinden önce tamamlanmasının gerektiği, olayda, şirketin 25/04/2014 tarihi itibariyle sicilden re'sen silindiği ve bu durumun 02/05/2014 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayımlandığı, şirket adına düzenlenen vergi inceleme ve vergi tekniği raporlarının ise 10/11/2014 tarihini taşıdığı, bu durumda, davacının kanuni temsilcisi olduğu şirket hakkında incelemenin şirketin tasfiyesinin tamamlanmasından sonra yapıldığı görüldüğünden, dava konusu vergi ve cezalarda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Mahkemece birleştirilen cezalı tarhiyat ve özel usulsüzlük cezasına ilişkin dosyalar için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin gerektiği; davalı idarece, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ..'NİN DÜŞÜNCESİ : Tüzel kişiliği sona eren şirketler hakkında önceki dönemlere ait sonradan ortaya çıkarılan vergisel ödevler hususunda, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17. maddesine eklenen olay tarihinde yürürlükte bulunan 9. fıkrasında tasfiye edilerek tüzel kişilik kaydı ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin yapılacak her türlü tarhiyat ve kesilecek cezaların, müteselsilen sorumlu olmak üzere tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden herhangi biri adına yapılabileceği belirtilmektedir. Bu nedenle söz konusu düzenlemeye dayanılarak tesis edilen işlemlerin iptali istemiyle açılan davanın esasının incelenerek karar verilmesi icap ettiğinden, istemin özeti bölümünde yazılı gerekçeyle verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının kanuni temsilcisi olduğu …Otomotiv İthalat İhracat Ticaret Limited Şirketinin ithalini gerçekleştirdiği araçların gümrük kıymetinin gerçek kıymetin altında beyan edilerek özel tüketim vergisinin eksik ödenmesine neden olunduğunun vergi inceleme raporuyla tespit edildiğinden bahisle, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17. maddesine eklenen 9. fıkrası dayanak alınıp, kanuni temsilcisi sıfatıyla 2012 yılının Ocak dönemine ilişkin tarh edilen özel tüketim vergisi ve kesilen vergi ziyaı cezası ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17. maddesinin, 5904 sayılı Kanun'un 6. maddesiyle eklenen ve 03/07/2009 tarihinde yürürlüğe giren ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 9. fıkrasında, tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak salınacak her türlü vergi tarhiyatı ve kesilecek cezaların, müteselsilen sorumlu olmak üzere; tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden tasfiye dönemi için ise tasfiye memurlarından herhangi birinin adına yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; davacının kanuni temsilcisi olduğu …Otomotiv İthalat İhracat Ticaret Limited Şirketinin 02/05/2014 tarihinde tasfiyesinin tamamlanması nedeniyle ticaret sicilinden kaydı silinerek hukuksal varlığının sona erdiği anlaşılmaktadır.
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre tescille başlayan şirket tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden silinmesiyle sona erdiği ve dolayısıyla şirketler hakkında ancak tüzel kişiliğinin mevcut olduğu tarih aralığında borç tahakkuk ettirilebileceği ve haklarında işlem tesis edilebileceği açıktır.
Tüzel kişiliği sona eren şirketler hakkında önceki dönemlere ait sonradan ortaya çıkarılan vergisel ödevler hususunda, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17. maddesinin 9. fıkrasında tasfiye edilerek tüzel kişilik kaydı ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin yapılacak her türlü tarhiyat ve kesilecek cezaların, müteselsilen sorumlu olmak üzere tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden herhangi biri adına yapılabileceği belirtilmektedir. Bu kural dikkate alındığında, tasfiyesi tamamlanan şirket hakkında tasfiye sürecinin tamamlanmasından sonra vergi inceleme raporunun düzenlenmesinde ve anılan rapor doğrultusunda tasfiye öncesi dönemler için yapılacak tarhiyatların ve kesilecek cezaların, anılan Kanun maddesinde öngörüldüğü gibi müteselsil sorumluluk nedeniyle kanuni temsilci adına düzenlenecek vergi/ceza ihbarnamelerine konu edilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu nedenle, söz konusu düzenlemeye dayanılarak, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına tesis edilen dava konusu işlemlerin iptali istemiyle açılan davanın esası hakkında inceleme yapılarak karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerekmektedir.
Öte yandan, bozma kararı üzerine verilecek kararda davacının vekalet ücretine ilişkin iddiaları hakkında da değerlendirme yapılacağı tabiidir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.