
Esas No: 2021/10625
Karar No: 2022/7063
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10625 Esas 2022/7063 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Ceza Dairesi tarafından bozulan kararda, sanığın 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçu işlediği ancak cezada indirim uygulanması gerektiği belirtiliyor. Kararda, suç tarihinde yürürlükte olan ve sonrasında değişen kanun maddeleri dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile cezaların karşılaştırılması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına yönelik tartışma da kararda yer alıyor. Kararda, malen sorumlu kişinin durumu ve aracın müsaderesi için gereken şartların değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Kanun maddelerine göre, 5607 sayılı Yasa'nın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında olunduğu belirtiliyor ve müsaderenin hakkaniyete uygun olup olmadığının tartışılması gerektiği vurgulanıyor. Sonuç olarak, kararın daha detaylı bir şekilde incelenmesi ve araştırılması gerektiği belirtiliyor.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, nakil aracın müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18.maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2)Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 20.02.2014 olduğu, iddianame düzenleme tarihinin ise 13.03.2014 olduğu,
UYAP'ta yapılan kontrolde;
Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 2019/7550 E- 2021/1411 K. sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilen ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/75 E.-2014/325 K. sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 01.03.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 04.03.2014 olduğu,
Anılan dosyalarda sanığın eylemlerinin benzer mahiyette olduğu dikkate alınarak, anılan dosyaların incelenip, gerektiğinde birleştirilerek, sanığın bu eylemleri bir suç işleme kararı icrası kapsamında işleyip işlemediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3)Malen sorumlu ...’nin beyanında aracın kendisi adına kayıtlı gözükmesine rağmen eşi ... tarafından kiraya verildiğini, olay günü de aracı kime verdiğini bilmediğine dair beyanı karşısında, ...’nin usulüne uygun tebligat ile duruşmadan haberdar edilip, dinlenilmesinin ardından davaya katılma hakkı tanınarak malen sorumlunun iyiniyetli 3. kişi durumunda oIup olmadığı tespit edilerek, mahkemece suça konu aracın müsaderesi için gereken şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesinden sonra, şartların oluştuğunun kabul edilmesi halinde 5237 sayılı TCK'nun 54/3. maddesi uyarınca müsaderenin hakkaniyete uygun olup olmadığı da tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.