
Esas No: 2015/15418
Karar No: 2015/14875
Karar Tarihi: 14.09.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/15418 Esas 2015/14875 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, ödenmeyen ölüm aylıklarının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmün, davacılardan ... ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Hükmü, süresinde temyiz eden davacılar ... ve ..."nin temyizden feragat etmeleri karşısında, ... ve ..."in temyiz dilekçelerinin feragat sebebiyle Reddine;
2-Davanın konusunun kalmadığından bahsedebilmek için, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tüm tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması gerekir.
Eldeki davada ise davacıların murisleri hakkında kesinleşen sigortalılık süresi nedeniyle ölüm aylığı bağlama şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, davacıların ölüm aylığı taleplerinin kurumca kabul edilip edilmediği, başka bir ifade ile davacılara ölüm aylıklarının hangi tarihlerden itibaren bağlandığı ve başlatıldığı hususları davalı kurumdan açıkça belirlenerek sorulmak suretiyle davanın konusunun kalıp kalmadığı belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
3-Eldeki davada, mahkemece verilen ilk hüküm, davacılar hakkında bağlanacak ölüm aylığı şartları bakımından davacılar murisine ait olduğu belirlenmiş olan 01.12.1994-01.05.2003 tarihleri arasındaki sigortalılık süresi bakımından davacıların talep tarihinde murisleri sigortalının prim borcunun bulunup bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gereği belirtilerek inceleme yapılmak üzere dairemizce bozulmuştur.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki KURU, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.)
O halde, mahkemece, ilk bozma kararı çerçevesinde araştırma yapılmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre irdeleme yapılması gerekirken, bu yönde yeterli araştırma yapılmadan verilen hüküm, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olup, usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları nazara alınmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.