16. Hukuk Dairesi 2014/15531 E. , 2014/15510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BEYŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2014
NUMARASI : 2012/168-2014/328
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 137 ada 29 parsel sayılı 200.363,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı G.. D.., irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 137 ada 29 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 19.994 metrekare yüzölçümündeki bölümün tapu kaydının iptali ile davacı G.. D.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü yönünden kadastro tespit tarihine kadar davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddesi koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece tek ziraat bilirkişi tarafından düzenlenen soyut ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiş, ayrıca dinlenilen yerel bilirkişi tanıklardan taraf yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığını denetlemeye elverir şekilde somut ve maddi olaylara dayalı yeterli beyan alınmamış, yerel bilirkişi ve tanıkların soyut beyanları ile yetinilmiştir. Öte yandan mahkemece taşınmazın öncesinin zilyetlikle iktisaba elverişli tarım arazisi olup olmadığı yeterince araştırılmadığı gibi; zirai rapora ekli fotoğraflar da, taşınmaz üzerindeki zilyetliği gösterir nitelikte değildir. Böylesine yetersiz inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. O halde, doğru sonuca varılabilmesi için; çekişmeli taşınmaz bölümüne batı ve güneyden komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra taşınmazlar başında yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, zilyetliğin hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup somut ve maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, 3
kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliği, kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmıyor ise ne kadar süredir kullanılmadığı, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni yönünde ayrıntılı ve gerekçeli, taşınmazların fotoğrafını da içeren rapor alınmalı, fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazın ekilip sürülen ve boş kalan bölümleri ayrı ayrı işaretlettirilmeli, yine taşınmazın dört taraftan fotoğrafları çektirilerek parsel sınırları da fotoğraflar üzerinde gösterilmeli; tespit tarihinden önceki 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı döneme ve taşınmazların bulunduğu yere ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları getirtilerek, bu fotoğraflar jeodezi mühendisi bilirkişiye stereoskopla incelettirilmeli, tespit tarihinden geriye doğru 20 yıllık dönem için uydu fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılarak taşınmaz üzerindeki zilyetliğin süresi ve niteliği konusunda bilimsel verilere dayalı raporlar alınmalı ve tanıklar ile yerel bilirkişi beyanları denetlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 18.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.