Esas No: 2021/548
Karar No: 2021/1494
Karar Tarihi: 22.03.2021
Danıştay 12. Daire 2021/548 Esas 2021/1494 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/548
Karar No : 2021/1494
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Başkanlığı
VEKİLLERİ : ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara İli, ... İlçe Müftülüğü'nde Vaiz olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; soruşturma raporu ve ekindeki şahit ifadelerinin değerlendirilmesinden; davacının davalı idare tarafından Antalya'da düzenlenen 3 haftalık "Hastanelerde Manevi Destek Hizmeti Üçüncü Eğitim Semineri" kapsamında görevlendirilen ... isimli şahıs ile tanıştığı, davacının koordinatör olması diğer şahsın da kursiyer temsilcisi olması sebebiyle telefon üzerinden bir çok kez yazışma ve sesli görüşmeler yaptıkları, şahitlerden şikayetçinin babası ve erkek kardeşi tarafından, cinsel içerikli yazışmaların Whatsapp programı üzerinden ... isimli şahsın telefonundan şikayetçinin yakaladığını söylemesiyle haberdar oldukları, şikayetçinin erkek kardeşinin yengesinin telefonundan kendi telefonuna yazışmaları gönderdiği beyanında bulundukları, şikayetçinin kız kardeşi tarafından ise "ağabeyinin Gürcistan uyruklu bir kadınla ilişkisi bulunduğu, uyuşturucu kullanmakta olduğu, ağabeyi ile eşinin arasında evlilik birliğinin bitmiş olduğu, yengesi ile ağabeyi arasında geçen son olayı bilmediği, ancak ailesinin ağabeyinin suçunu örtbas etmek için yengesini suçlayacakları bir yapılarının olduğu, babasının fetöcülerden çok ucuz paraya ağabeyi üzerine fabrika aldıklarını, boşanma olması halinde kusuru yengelerine atarak tazminat vermek istemedikleri, yengesinin böyle bir gayri ahlaki ilişki içinde olduğunu zannetmediği" beyanında bulunduğu, diğer tüm tanıkların davacı ile ... isimli şahıs arasında gayri ahlaki bir ilişkiye şahit olmadıkları, böyle bir ilişki olmasının mümkün olamayacağını beyan ettikleri, öte yandan, şikayet dilekçesi ekindeki Whatsapp yazışmalarının davacı ile gayri ahlaki ilişki içinde bulunduğu belirtilen şahsın telefonundan yapılıp yapılmadığının tespiti için anılan şahısların telefon kayıtları üzerinde bir inceleme yapılmadığının anlaşıldığı, davacının gayri ahlaki ilişki içinde bulunduğu iddia edilen şahıs ile aynı tarihte, aynı yerde ve katta birbirine yakın odalarda konaklamaları ve şikayetçinin BİMER'e yapmış olduğu şikayet dilekçesinin ekinde gönderilen Whatsapp yazışmalarının, tesadüf olamayacağı, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğu varsayımından hareket edilerek hazırlanan raporda, davacı ile yazışmaları yaptığı beyan edilen şahıs ile şikayetçi eşi arasında bulunan husumetin değerlendirilmesi yapılmadan doğru kabul edilmesi üzerine getirilen teklife dayanılarak, 657 sayılı Kanun'un 98/b maddesi gereğince davacının görevine son verildiğinin görüldüğü, davacıya isnat edilen fiilin davacı tarafından işlendiğinin kuşkuya yer vermeyecek kesin ve somut deliller ile ispatlanması halinde, davacının atanmasında aranılan şartın kaybedildiğinden bahsedileceği halde, yaptırımın ağırlığı dikkate alınmadan ve etkili soruşturma yapılmadan, sadece eşi ile arasında husumet bulunan üçüncü şahsın eşini cezalandırmak amacıyla, eşini zor durumda bırakmış olmak kastıyla yapmış olma ihtimalinin şahit ifadeleriyle karşılaştırılması dahi yapılmadan, isnat edilen sosyal medya yazışmalarının davacı tarafından yapıldığına dair kesin deliller bulunmamasına rağmen, fiilin sabit olduğu gerekçesiyle davacının atanmasında aranılan dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olması şeklindeki ortak bir nitelik taşımak şartının kaybedildiği gerekçesiyle en ağır yaptırım olan Diyanet İşleri Başkanlığı'ndaki görevinin sonlandırılmasına yönelik tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında usulüne uygun soruşturma açıldığı, davacının ve tanıkların ifadelerine başvurulduğu, ayrıca telefonlar üzerinde teknik incelemenin Mahkemelerce yapılabileceği, davacının eylemlerinin din görevlisiyle bağdaşmadığı, olayın duyulması ve çevrede şüyu bulmasının çok kötü örnek teşkil edeceği belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, Danıştay Başkanlık Kurulu'nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı kararı uyarınca Dairemize devredilen dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Ankara İli, ... İlçe Müftülüğü'nde Vaiz olarak görev yapan davacının, Kur'an Kursu öğreticisi olarak görev yapan ...'nın eşi tarafından, ... ile davacı arasında sosyal medya ağı olan Whatsapp programı üzerinden cinsel içerikli paylaşımlarda bulunulmak suretiyle gayri ahlaki tutum sergiledikleri ve bu eylemler sonucunda bir yuvanın yıkılmasına sebep oldukları bahsiyle Whatsapp yazışmalarının ekran görüntüsü eklenmek suretiyle BİMER'e yapılan şikayet üzerine davacı ve ... hakkında soruşturma başlatılmıştır.
Soruşturma sonucunda düzenlenen ... tarih ve ... sayılı inceleme raporunda özetle; Kur'an Kursu öğreticisi ... ve davacının birbiriyle çelişen ifadeleri İzmir'de görüştüklerini inkar etseler de İzmir'de aynı tarih ve aynı yer ve aynı katta, çok yakın odalarda konaklamaları hususu, Olur ekinde yer alan ekran görüntülerinde değinilen İzmir'de buluştukları yönündeki diyaloğu teyit eder nitelikte olduğu, ... isimli şahsın telefonunda davacının ... olarak kayıtlı olması, bahse konu tarih ve saat aralığında yapılan ... ile davacının yazışma yaptıklarını ifade etmeleri, şahit ifadeleri ile BİMER'e yapılan şikayet ekinde bulunan Whatsapp görüşmelerinin davacı ile anılan şahıs arasında gerçekleştirildiği değerlendirilerek fiilin din görevliliği sıfatıyla bağdaşmayacak tavır ve davranış olduğu, idari yönden 657 sayılı Kanunun 98/b maddesi gereğince memurluğunun sona erdirilmesinin uygun olduğu teklif edilmiştir.
Söz konusu rapordaki teklif esas alınarak tesis edilen Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile davacının atanmasında aranılan Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen şartı kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Kanun'un 98/b maddesi gereğince Diyanet İşleri Başkanlığı'ndaki görevinin sona erdirilmesine karar verilmiş ve bu karar Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ... tarih ve ... sayılı kararı ile onaylanmıştır.
Bunun üzerine anılan işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin (B) bendinin 2. alt bendinde, memurluğa alınacaklarda aranacak özel şartlar arasında, "kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak" şartına yer verilmiş; 98. maddesinin (b) bendinde ise, memurların "memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmesi" hali Devlet memurluğunu sonra erdiren sebepler arasında sayılmıştır.
Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise de, "Atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan alanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak", Diyanet İşleri Başkanlığı kadrolarına ilk defa atanacaklarda aranacak genel şartlar arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan alanlarda görev yapan personelin; 657 sayılı Kanun'un 48. maddesinin (B) bendinin 2. alt bendi ile aynı Kanun'un 98. maddesinin (b) bendi uyarınca Yönetmelikle aranılan "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu'' şeklindeki ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle görevine son verme işleminin tesisi için ''İslam törelerine uygun olmayan bir eylemin bulunmasının'' yanında diğer bir şart olarak ''bu eylemin çevresinde bilinir olması gerektiği'', ancak bu iki şartın birlikte gerçekleşmesi durumunda görevine son verilebileceği açıktır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının görevine son verilmesine neden olan eylemlerinin İslam törelerine uygun olmadığı tartışmasız olmakla birlikte, söz konusu eylemlerinin çevresinde bilinir olduğu hususunun, her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delillerle ispat edilemediği gibi "çevresinde bilinir olması" şeklinde alenileşmediği, mesleğine yada sosyal çevresine yansımalarının olduğuna dair bir bulgunun da olmadığı, dolayısıyla yönetmelikte aranan koşullardan birisinin gerçekleşmediği sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu durumda, dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, sözü edilen husus sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu gerekçe değiştirerek onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X)KARŞI OY :
Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; vaiz olarak görev yapan davacının davaya konu eylemleri nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak" şartını kaybettiği ve dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından, temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın bozulması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.