22. Hukuk Dairesi 2013/37028 E. , 2015/10212 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, maaş alacağı, ikramiye ile sosyal haklar alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kurumda çalışmakta iken başka bir kuruma nakledildiğini, davacının nakil öncesi davalı işyerindeki çalışmaları ile hak ettiği kıdem tazminatı, ücret, ikramiye ve toplu iş sözleşmesinden doğan alacaklarının ödenmediğini beyanla söz konusu işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının bir kısım ücret alacaklarının müvekkil Belediyenin para ve kaynak sıkıntısı içinde bulunması nedeniyle ödenemediğini, alacakların söz konusu sıkıntının atlatılması halinde derhal ödeneceğini, davacının faiz taleplerinin aşırı olduğunu beyanla açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre, davacının kıdem tazminatı talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ücret, ücret farkı ve ikramiye alacağı taleplerinin kabulüne karar vermiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında, dava konusu alacaklara uygulanması gereken faiz oranının belirlenmesi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun çeşitli hükümlerinde faiz konusunda düzenlemelere yer verilmiştir. Anılan Kanun"un 34. maddesinde, gününde ödemeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanacağı hükmü bulunmaktadır. Maddede sözü edilen ücret geniş anlamda ücret olup, çalışma karşılığı ücretler, ikramiye, pirim, jestiyon ve benzeri ödemelerin yanı sıra, çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatil ücretleri de bu kapsama dahildir. İşe iade davası ile tespit edilen en çok dört aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için de aynı faiz oranı uygulanmalıdır.
Ücretin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanması halinde 6356 sayılı Kanunu"nun 53/2. maddesi uyarınca, uygulanması gereken faiz en yüksek işletme kredisi faizi olmalıdır.
Ücret alacağı bakımından faize hak kazanmak için kural olarak işveren temerrüde düşürülmelidir. Ancak, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça bir ödeme günü kararlaştırılmış ise, belirlenen ödeme tarihi sonrasında faiz işlemeye başlar.
Ücret alacağı için özel banka-kamu bankası ayrımı yapılmaksızın mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının belirlenmesi gerekir. Kanunda, “uygulanan en yüksek faiz” sözcüklerine yer verildiğinden, söz konusu faiz oranının uygulanıp uygulanmadığı mahkemece kendiliğinden denetlenmelidir. Bankaların belli dönemlerde uygulayabileceklerini bildirdikleri faiz oranı fiilen uygulanmış olmadıkça ücret yönünden dikkate alınmamalıdır.
Bankaların uyguladıkları faiz oranları bir ya da birkaç aylık veya bir yıllık vadelerle belirlenmektedir. Bunlardan en uzun vade bir yıl olup, en yüksek faiz oranı da bir yıllık mevduata uygulanmaktadır. Bu durumda ücret alacağı için uygulanması gereken faiz, ödeme gününün kararlaştırıldığı ya da temerrüdün gerçekleştiği zamanda bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı olmalıdır. Aynı miktar için ikinci yılın başlangıcındaki en yüksek banka mevduat faizinin belirlenerek uygulanması, gecikme daha da uzunsa takip eden yıllar için de aynı yönteme başvurulması gerekir. Yıl içinde artan ve eksilen faiz oranları dikkate alınmaz.
Somut olayda, mahkemece davacının talebi ile bağlı kalınarak dava konusu alacaklar hakkında en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmasa da, dava konusu ücret alacaklarına ilişkin işlemiş faiz alacağının hesaplanmasında esas alınacak faiz oranının araştırılmaması hatalıdır. Anılan sebeple, yukarıda belirtilen ilkeler ışığında söz konusu faiz oranı bankalardan sorularak araştırılmalı ve bir sonuca gidilmelidir. Yapılacak araştırma sonucu tespit edilecek oran, şimdiki kabul edilen orandan fazla çıkması halinde, davacı taraf kararı temyiz etmediğinden usuli kazanılmış hak ilkesi de nazara alınarak bir karar verilmelidir. Eksik araştırma ve incelemeyle sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.