Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/8441 Esas 2013/12338 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında.... Köyü, 170 ada 51 parsel sayılı 2512,95 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, maliki tesbit edilemediğinden tarla vasfı ile Hazine adına; 160 ada 144 parsel sayılı 1039,77 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla vasfı ile davalı ... ve .... adına ve 160 ada 148 parsel sayılı 10711,21m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla vasfı ile komisyon kararı ile davalı ... adına tesbit edilmiştir.
Davacılar ... ve ..., 170 ada 51 parsel sayılı taşınmazın Hazine ile ilişkisi bulunmadığı ve kendilerinin zilyet oldukları; 160 ada 144 ve 148 parsel sayılı taşınmazların 1/4"er hissesinin kendilerine ait olduğu iddiasıyla tesbitlerinin iptali ile talepleri doğrultusunda tesbit edilmesi istemi ile dava açmışlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; 160 ada 144 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi tapuya tesciline, 170 ada 51 parsel sayılı taşınmazın 12 pay kabul edilerek payları oranında ... ve arkadaşları adına tapuya kayıt ve tesciline ve 160 ada 148 parsel sayılı taşınmazın davanın kabul nedeni ile kabulü ile kadastro tesbitinin iptaline, taşınmaz 4 pay kabul edilerek payları oranında ..., ... ve ... karar kesinleştiğinde dosyanın tapu müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından 170 ada 51 parsel sayılı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerleden olduğu gerekçesi ile temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre 2004 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulaması ile 06/04/2010-07/05/2010 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yazılı biçimde hüküm kurulmasında usûl ve kanuna aykırılık bulunmamaktadır. Ancak; 160 ada 148 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbiti iptal edilmesine rağmen, taşınmazın tapuya kayıt ve tesciline karar verilmemiş olması doğru görülmemiş ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün dördüncü fıkrasının altıncı cümlesininde yer alan " 1 payının ...oğlu 1956 d.lu ..." ibaresinden sonra gelmek üzere "adına tapuya kayıt ve tesciline" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla ...M.K."nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 27/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.